"onu kaybettim" - Translation from Turkish to Arabic

• لقد فقدته
• لقد فقدتها
• لقد أضعتها
• لقد فقدتُها
• لقد خسرته
• فقدت أثره
• لقد أضعته
• لقد خسرتها
• أضعتُه
• وفقدتها
• لقد فقدت أثرها
• لقد فقدتهُ
• لقد اضعته
• فقد فقدته
• ثم فقدتها

Onu kaybettim, ama hala buralarda... ve bize görünmeden hiçbir yere gidemez.
لقد فقدته و لكنه مازال في نطاق الكازينو و ليس لديه أي وسيلة للخروج دون أن نراه

Onu kaybettim. Kızılötesi ayırt ediciliği yok. Nereye gitti?
لقد فقدته أستخدم الأشعة فوق الحمراء, أين ذهب؟

Anlamıyorsun değil mi? Yaptığımız şey yüzünden Onu kaybettim.
أنت لا تفهمين الأمر, لقد فقدتها بسبب مافعلناه

Onu kaybettim. 1 6 yıllık evliydik.
لقد فقدتها, كنا متزوجين منذ 16 عاما

Artık o sorunun daha büyüğü var. Onu kaybettim.
حسنٌ، لدينا الآن مشكلة أكبر، لقد أضعتها.

Onu kaybettim. Telefonunu izle hemen.
لقد فقدتُها تعقّب هاتفها من أجلي

Onu kaybettim.
لقد فقدته لم تكن في الجوار منذ فترة

Lider, Onu kaybettim. Durdu. - Ne?
أيها القائد لقد فقدته إنه توقف

Onu kaybettim. İnsanlar bana ezik diyecek.
لقد فقدته الناس سيلقبونني بالفاشل

Onu kaybettim çünkü işimle çok meşguldüm.
لقد فقدته.. لقد كنت مشغول جدًا بالعمل..

Onu kaybettim.
اللعنة لقد فقدته

- Helikopter 1'den yer birimlerine. - Onu kaybettim.
المتابعة الأرضية - لقد فقدته -

Onu kaybettim." Ama onun da senin kaybettiğini unutuyorsun.
لقد فقدتها." ولكن ما تغافلتِ عنه أنّها فقدتُكِ أيضاً.

Tanrı'm! Lanet olsun, Onu kaybettim.
تباَ لقد فقدتها

Bir dakika.Onu kaybettim Nereye gitti?
ماذا انتظري ، لقد فقدتها

Babam tehlike anında kullanmam için vermişti. Onu kaybettim.
صفارة الطوارئ التي أعطانيها أبي لقد أضعتها

- Ve şimdi Onu kaybettim.
والآن لقد خسرته

Saatler önce Onu kaybettim, bu elimdekini ona paketlettirdikten sonra.
فقدت أثره قبل ساعات عندما جعلته يغلّف هذا

- Onu kaybettim. - Mösyö Lavington'ı mı?
لقد أضعته - السيد "لافينغتون" ؟

Başarısız oldum, Onu kaybettim. Bu yeterli değil mi?
لقد فشلت، لقد خسرتها ألا يكفي هذا؟

O konu, ben Onu kaybettim.
-نعم. بالنسبة لذلك، أضعتُه...

Ben hamileyken bazı sorunlar çıktı ve... Ben Onu kaybettim.
حدثت مضاعفات عندما كنت حاملاً بكِ، وفقدتها

- Onu kaybettim.
لقد فقدت أثرها

Eski bir depoya girdi ve elinde bir şeyle çıktı. Onu kaybettim.
خرج بعض المستودعات القديمة يحمل شيئاً ما, لقد فقدتهُ.

Evet, Onu kaybettim.
نعم .. لقد اضعته

Onları kurtardım. Ve Onu kaybettim.
ولإنقاذهم، فقد فقدته

Hayatımı birlikte geçireceğim birini bulmuştum... ama Onu kaybettim.
لقد وجدت الشخص الذي أردت أن أقضي حياتي معها... و من ثم فقدتها