| Hayır... O deli herif. Onu uyarmıştım. | Open Subtitles | كلا، ذلك الوغد المجنون، لقد حذرته. |
| Onu uyarmıştım, ama beni dinlemedi. | Open Subtitles | لقد حذرته ولكنه لم يستمع |
| Onu uyarmıştım, değil mi Clipton? | Open Subtitles | لقد حذرته , أليس كذلك ؟ |
| Onu uyarmıştım. Ona dokunmamasını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد حذرتها ، لقد حذرتها من ألاّ تلـّمسه. |
| Onu uyarmıştım, kesinlikle, kararlı adamlar tarafından... takip ediliyordu... | Open Subtitles | لقد حذّرتها ، ربّما تكون ملاحقة من قبل رجال مصممين... |
| Bu defa son diye Onu uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرته هذه اخر مره |
| - Kendimi asla affetmeyeceğim. - Onu uyarmıştım. | Open Subtitles | لن أغفر لنفسى - لقد حذرته - |
| Kahretsin, Onu uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرته |
| Onu uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرته |
| Onu uyarmıştım Yemin ederim. | Open Subtitles | لقد حذرته اقسم |
| Onu uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرته. |
| Onu uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرته. |
| Onu uyarmıştım! | Open Subtitles | لقد حذرته! |
| Onu uyarmıştım. Ona dokunmamasını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد حذرتها ، لقد حذرتها من ألاّ تلـّمسه. |
| Onu uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتها وطلبت منها أن لا تصرخ |
| Burada çalışıp, derslere katılıyordu. Onu uyarmıştım. | Open Subtitles | عملت هنا وأخذت بعض الدروس لقد حذّرتها |