| onu yakalayacağız ama bu şekilde olmaz! | Open Subtitles | سننال منه سننال منه، لكن ليس بهذه الطريقة |
| Evet, efendim. onu yakalayacağız. | Open Subtitles | حاضر يا سيدي سننال منه |
| Aradığımız bağlantı olabilir. Eğer öyleyse onu yakalayacağız. | Open Subtitles | إنه هو الدليل الذي كنّا نبحث عنه فإن كان هو المذنب , سنقبض عليه |
| Biraz zaman alacak ama onu yakalayacağız. | Open Subtitles | قد يستغرق الأمر بعض الوقت، لكننا سنقبض عليه. |
| - Eninde sonunda onu yakalayacağız. | Open Subtitles | ؟ هل لاذ بالفرار؟ سوف نمسك به بطريقة أو بأخرى |
| Tamam, o zaman, satar satmaz onu yakalayacağız. | Open Subtitles | حسناً، بمجرد أن يفعل ذلك سنمسكه. |
| onu yakalayacağız ve gün ışığını bir daha göremeyecek çünkü onu bir odaya tıkacağım odayı da uzaya fırlatacağım. | Open Subtitles | سوف نقبض عليه وحينها لن يرى ضوء الشمس مرة اخرى لاننى سوف اضعة فى حجرة |
| Elbette onu yakalayacağız. | Open Subtitles | بالطبع سنقبض عليها |
| O pislik arkamızdan dolaşmaya çalışıyor. onu yakalayacağız. | Open Subtitles | إذا حاول ابن العاهرة الالتفاف علينا ، سنمسك به. |
| Sonra da onu yakalayacağız. | Open Subtitles | وعندها سننال منه. |
| Söyle ona... onu yakalayacağız. | Open Subtitles | أخبرها أننا سننال منه. |
| - onu yakalayacağız. - Yakaladık sanıyordum. | Open Subtitles | سننال منه ظننتنا فعلنا |
| Merak etme, onu yakalayacağız. | Open Subtitles | لا تقلق حيال الامر سننال منه |
| Ama Salame'yi öldüremedim. Elbette, biz onu yakalayacağız. | Open Subtitles | (و لكن لم تقتل (سلامة سننال منه بالطبع |
| - onu yakalayacağız. - Umarım haklısınızdır. | Open Subtitles | ـ سنقبض عليه ـ حسناً، أتمنى أن تكون صائباً |
| Kredi kartı açmak için Michael Thorne'un sosyal güvenlik numarasını kullandığında onu yakalayacağız. | Open Subtitles | سيقوم بأستخدام رقم الضمان الأجتماعي لمايكل لأستخراج كروت الأئتمان حينئذ سنقبض عليه |
| Ve biz ikimiz beraber onu yakalayacağız. | Open Subtitles | .و . أنت وأنا سنقبض عليه سوية. |
| - Kaçıyor, ha? - onu yakalayacağız. | Open Subtitles | لقد هرب بفعلته سوف نمسك به |
| onu yakalayacağız. | Open Subtitles | نحن سنمسكه. |
| Adını ve aracını biliyoruz, havaalanlarını, otobüsleri trenleri izliyoruz. onu yakalayacağız. | Open Subtitles | لدينا اسمه و نوع سيارته سنراقب المطارو محطة القطارات و الباصات سوف نقبض عليه |
| Kardeşinin davasından önce onu yakalayacağız demek isterdim ama çok zayıf ihtimal. | Open Subtitles | لكم أودّ القول أنّنا سنمسك به قبل محاكمة أختك، لكنه أمر مستبعد جدًا. |
| Sevdiklerimizden birini daha eline geçirmeden onu yakalayacağız. | Open Subtitles | سوف ننال منه قبل أن يطالب بشخص آخر من أحبائنا |
| onu yakalayacağız. | Open Subtitles | سوف نلقي القبض على ابن الزنا هذا |
| - Genellikle bu bölgede ama onu yakalayacağız. | Open Subtitles | هذه المنطقةِ العامّةِ، لَكنَّنا سَنَحْصلُ عليه |