"onun öldüğü gün" - Translation from Turkish to Arabic

    • يوم وفاته
        
    • يوم وفاتها
        
    • اليوم الذي مات
        
    Ven ben de karısına, Onun öldüğü gün, kartımla beraber bir kasa donmuş tavuk yolladım! Open Subtitles وأرسلت لزوجته علامةً مميزة ومغلف من الدجاج المجمد يوم وفاته
    Onun öldüğü gün. O da böyle bir şapka takıyordu. Open Subtitles و يوم وفاته كان يعتمر قبعة كهذه
    Onun öldüğü gün hakkında her şeyi hatırlamana ihtiyacım var. Open Subtitles أريد أن أعرف كل شيء تتذكره عن يوم وفاته
    O sefil bir domuzdu ve Onun öldüğü gün bu dünya daha iyi yer haline gelmiştir. Open Subtitles لقد كانت امرأة حقيرة و يوم وفاتها تحسن العالم كثيراً
    Sarah, Margaret Whittaker'ı tanımadığını Onun öldüğü gün tanıştıklarını söylemişti. Open Subtitles سارة قالت: بأنها (لم تعرف (سارة وايتكر لم أقابلها سوى يوم وفاتها
    Benim için, Onun öldüğü gün o gündür. Open Subtitles بالنسبة لي، كان ذلك اليوم الذي مات فيه
    Ben araştırdım, ve Eric veritabanını hackledi ama... teğmen Prietto's birimi hala Afghanistan'da çatışıyor, ama bir asker Onun öldüğü gün yaralanmış. Open Subtitles وأنا بحثت عنه ، و (إريك) إخترق .. قادة بيانات ولكن وحدة الملازم (بريّتو) ما زالت (معسكرة في (أفغانستان ولكن جندي آخر قد أصيب في اليوم الذي مات فيه
    Onun öldüğü gün, 6 kez onu aramışsınız. Open Subtitles يوم وفاته إتصلت به ستة مرات
    Onun öldüğü gün. Open Subtitles في يوم وفاته
    Şüphelilerden bahsetmişken, Anne'nin patronunun tarifi üzerine Onun öldüğü gün tartıştığı adamın robot resmi geldi. Open Subtitles بالتحدّث عن المشتبه بهم، رئيس (آن) انتهى من وصف صُورة الرجل الذي تجادلت معه يوم وفاتها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more