| Ve sonraki gün birisinin onun güvenine ihanet ettiğini söylemiş. | Open Subtitles | وقالت أنّ شخصاً خان ثقتها باليوم التالي. |
| Onun bizim ilgimize ihtiyacı var, bizim de onun güvenine. | Open Subtitles | إنها تحتاج إلى رعايتنا، ونحن بحاجة إلى ثقتها. |
| onun güvenine ihanet edemezdim Clark. Aynı senin güvenine ihanet etmediğim gibi. | Open Subtitles | لم أكن لأخون ثقتها يا (كلارك)، كما لم أكن لأخون ثقتك. |
| Neden, çünkü onun güvenine ihanet ettiğinizi kabul etmiyorsunuz. | Open Subtitles | لماذا, لأنك لا تريد ان تعترف بأنك قد خنت ثقته فيك ؟ |
| Bakın, ben onun güvenine bu şekilde ihanet edemem. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني أن أخون ثقته هكذا ، لا أستطيع |
| onun güvenine ihanet edebilir misin? | Open Subtitles | هل كنتَ ستخون ثقتها ؟ |
| - onun güvenine ihanet edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أخون ثقتها. |
| Sen onun güvenine ihanet ettin. | Open Subtitles | خنت ثقتها. |
| Sen onun güvenine ihanet ettin. | Open Subtitles | خنت ثقتها. |
| onun güvenine ihanet ettim. | Open Subtitles | خنت ثقتها |
| Hiç bir şekilde onun güvenine ihanet edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع خيانة ثقته بأية طريقة. |
| onun güvenine bugüne kadar ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لقد كنت بحاجه إلى ثقته حتى اليوم فقط |
| onun güvenine rağmen, Townley Birleşik Devlet'lere iade edildi ve Letelier cinayetinin sorumlusu olarak mahkum edildi. | Open Subtitles | (رغم ثقته الكاملة، تم تسليم (تاونلى) لحكومة (الولايات المتحدة (وأدين لاحقاً بأغتيال (ليتاليه |