"onun parasını" - Translation from Turkish to Arabic

    • ماله
        
    • مالها
        
    • نقوده
        
    Zaten Onun parasını istemiyorum. Gelişmeleri bildirdiğiniz için teşekkürler. Open Subtitles أنا لا أريد ماله , على أيّ حال شكراً على هذه الاخبار
    Çünkü bana güvenmenin tek yolu senin, Onun parasını istediğin kadar onun ölmesini istediğime inanman. Open Subtitles لأن الطريقة الوحيدة بالنسبة لك لتثق بي عليك التصديق اني اريد موته بقدر ما انت تريد ماله
    Sen Onun parasını aldın, o da seni bi güzel dövdü ha? Open Subtitles أخذت ماله فضربك ضربا مبرحا صحيح ؟
    Yani Bernie Onun parasını dilediği gibi harcayabilecekti. Harcadı da. Open Subtitles ويعني أنّ بوسعه إنفاق مالها كيفما شاء وقد فعل ذلك
    Ama sana maruz kaldıktan sonra bence Onun parasını geri vermelisin. Open Subtitles لكن بعد التعامل معك، أظن أن عليك إعادة مالها لها.
    Hayır bebeğim, Onun parasını çalmadım. Onu dolandırdım. Open Subtitles لا ،يا حبيبتي لم اسرق نقوده لقد احتلت على نقوده
    Dean, bazen onu havaalanına bırakıyor dünyayı dolaşabiliyor ve Onun parasını harcıyor. Open Subtitles (دين) يصطحبها للمطار أحياناً حتّى يمكنها أن تطير في الأنحاء وتنفق ماله
    - Sana söyledim. Onun parasını istemiyorum. Bağışla beni. Open Subtitles لقد قلت لك لا أريد ماله سامحيني
    Al, Steve pokerde Onun parasını kazandığını anlattı. Open Subtitles آل)، (ستيف) أخبرني) بأنك ربحت منه ماله في لعبة البوكر
    Onun parasını alıp gözden kayboluyorsun. Open Subtitles تأخذين ماله ثمترحلين.
    Andrea Onun parasını seviyor. Open Subtitles انها تحبة فقط من اجل ماله
    Zaten Onun parasını almazdım. Open Subtitles لم أكن لآخذ ماله على أي حال
    Onun parasını almayacağım. Open Subtitles أنا لن أخذه ماله
    Onun parasını yiyoruz diye illa ona cevap mı vermemiz gerekiyor? Open Subtitles أننا نأخذ ماله وماذا بعد هذا...
    Onun parasını istemiyorum. Open Subtitles أنا لستُ بحاجةٍ إلى ماله
    Bay Delaney sizin ortadan kaybolmanız için bana bir çanta dolusu para verdi, ...bu yüzden eğer Onun parasını boşa harcamak istemiyorsanız beni iyi dinleyin. Open Subtitles سيد (ديلاني) قد دفع لي لمساعدتكم في الأختفاء لذا إن لم ترد أن تضيع عليه ماله فسأقترح عليك أن تسمعني
    Bu fakir, akılsız çocuklara öğretmenlik yapmak çok zor olmalı" dediğinde, dudaklarımı ısırdım çünkü öğrencilerin itibarından çok, Onun parasını ihtiyacımız vardı. TED من المؤكد أنه من الصعب تعليم هؤلاء الأطفال الفقراء الأغبياء،" عضضت شفتي، لأنه يبدو أننا احتجنا مالها أكثر مما احتاج طلابي كرامتهم.
    Charlotte'un, Onun parasını benim almamı istediğini söyledi ve bu benim için adildi ama o intikam istiyordu. Open Subtitles أخبرني أن شارلوت أرادت أن أحصل على مالها و هذا بالنسبة لي كان عدلاً لكن...
    Ve Onun parasını geri almak için buradayım. Open Subtitles و أنا هُنا لأسترد مالها
    Hayır bebeğim, Onun parasını çalmadım. Onu dolandırdım. Open Subtitles لا ،يا حبيبتي لم اسرق نقوده لقد احتلت على نقوده
    Gözünü Maurice'e koyduğundan beri Onun parasını yiyorsun! Open Subtitles وأنت لا تفعلين شيئا سوى إنفاق نقوده منذ وقعت عيناك عليها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more