| onunla benim aramda bir seçim yapmak istemediğini söylemiştin. | Open Subtitles | أنت قلت لي أنك لاتريد الاختيار بيني وبينه |
| Onu gayet açık ve net bir şekilde okuyorum. Bu onunla benim aramda. | Open Subtitles | أنا أقرئه بكل وضوح هذا أمر بيني وبينه |
| Biliyorum onunla benim aramda kötü birşeyler vardı sanıyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنكم تظنون أن بيني وبينه شيء سيء |
| hiçbir şey onunla benim aramda olamazdı. | Open Subtitles | لا شيء يمكنني المُبالغة فيه مما حدث بيني وبينها |
| Burada konu sen değilsin. Bu onunla benim aramda. | Open Subtitles | المسألة لا تتعلّق بكِ المسألة بيني وبينها |
| onunla benim aramda. | Open Subtitles | إنه أمر بينى وبينه شيء لا يخصك |
| Bu onunla benim aramda. Hepsi bu kadar! | Open Subtitles | إن هذا بيني و بينه فقط و ذلك هو كل ما يمكنني قوله |
| Ve açıkçası bu onunla benim aramda. | Open Subtitles | و هذا بيني و بينها |
| Çünkü bunu yaparsam bu sadece onunla benim aramda olacak ve annesi de onu kollayacak. | Open Subtitles | -لماذا؟ لأنه إذا فعلت سينتهي الأمر أن تختار بيني وبينه وستختاره بالتأكيد |
| Matt hayatını benimle paylaşmak istemiyorsa bu onunla benim aramda. | Open Subtitles | انظر... إذا مات لا أريد أن حصة حياته معي، وهذا هو بيني وبينه. |
| Bay Chalmers, onunla benim aramda olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | السيد (تشالمرز)، قال بأن هذا فقط بيني وبينه |
| - Bu onunla benim aramda. | Open Subtitles | ! هذا بيني وبينه - لا تقتله .. |
| Bu onunla benim aramda. | Open Subtitles | هذا شيء بيني وبينه |
| onunla benim aramda sır yoktur. | Open Subtitles | لا توجد أسرار بيني وبينه |
| Bu yalnızca onunla benim aramda. | Open Subtitles | هذا هو بيني وبينه فقط |
| Bu onunla benim aramda. | Open Subtitles | هذا بيني وبينه |
| Bu onunla benim aramda! | Open Subtitles | هذا بيني وبينه |
| Burada konu sen değilsin. Bu onunla benim aramda. | Open Subtitles | المسألة لا تتعلّق بكِ المسألة بيني وبينها |
| Bu onunla benim aramda, özel bir konu. | Open Subtitles | حَسناً الآن ذلك بيني وبينها تلك حماية |
| Bu onunla benim aramda. | Open Subtitles | هـذا بينى وبينه |