| Keçileri kaçırıyor bile olsa umrumda değil. Onunla konuşmam lâzım. | Open Subtitles | . لا يهمني اذا كان يتقلص دور الشرير . اريد التحدث معه | 
| Onunla konuşmam lâzım. Evlenmediğimi ona söylemem lâzım! | Open Subtitles | لابد أن أتحدث معه وأن أخبره أنني لن أتزوج | 
| Toplantıda olduğunu biliyorum ve umrumda değil. Bu acil bir durum, Onunla konuşmam lazım. | Open Subtitles | أعلم أنه فى إجتماع و لكن هذه حالة طارئة ويجب ان أتحدث إليه | 
| O yüzden hemşireler Onunla konuşmam gerektiğini söylediler. | Open Subtitles | و الممرضات طلبن مني أن أتحدث معها , وحاولت | 
| Beş dakikadır bekliyorum. Hemen Onunla konuşmam gerekiyor! | Open Subtitles | لقد كنت محتجزة لخمس دقائق اريد التحدث معها الآن | 
| Hayır, başımdan çok ciddi şeyler geçiyor ve Onunla konuşmam lazım. | Open Subtitles | لا ، أنا في مشكلة حقيقة. وأريد التحدث إليه. | 
| Bana arama kağıdının bir kopyasını ver ve Fredie'ye Onunla konuşmam gerektiğini söyle. | Open Subtitles | أريد نسخة من قائمة الإتصالات وأخبر فريدى أننى أود التحدث معه | 
| Bana arama kağıdının bir kopyasını ver ve Fredie'ye Onunla konuşmam gerektiğini söyle. | Open Subtitles | أريد نسخة من قائمة الإتصالات وأخبر فريدى أننى أود التحدث معه | 
| Bak, tüm gün ofiste olacağını söylemişti ve gerçekten gerçekten hemen Onunla konuşmam gerekli. | Open Subtitles | وقال نظرة، أنه سيكون في المكتب كل يوم، وأنا حقا، حقا بحاجة التحدث معه على الفور. | 
| Bilmiyorum. Onunla konuşmam gerek. Çok uzun zaman geçti. | Open Subtitles | لا أعرف، يجب أن أتحدث معه فقد مضى وقتاً طويلاً | 
| Bilmiyorum. Onunla konuşmam gerek. Çok uzun zaman geçti. | Open Subtitles | لا أعرف، يجب أن أتحدث معه فقد مضى وقتاً طويلاً | 
| Bana beş dakika ver yeter. Önce Onunla konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | أمنحيني خمس دقائق فقط أريد أن أتحدث معه أولاً | 
| Onlar yeni şeyler giyiyorlar. Onunla konuşmam lâzım. | Open Subtitles | إنهم يرتدونهم، يجب أن أتحدث إليه يا جيمي | 
| Onlar yeni şeyler giyiyorlar. Onunla konuşmam lazım. | Open Subtitles | إنهم يرتدونهم، يجب أن أتحدث إليه يا جيمي | 
| Tanrı aşkına! Onunla konuşmam gerek. Özür dilemeliyim. | Open Subtitles | يا إلهي ، يجب أن أتحدث معها ، عليّ الإعتذار | 
| Güven bana. Onunla konuşmam bittiğinde sadece suçunu itiraf etmekle kalmayacak ona bir dolap bile satmış olacağım belki. | Open Subtitles | ثقي بي , عندما أنتهي التحدث معها ليس فقط ستعترف بالجريمة | 
| Ona burada olduğumu ve hemen şimdi Onunla konuşmam gerektiğini söyler misiniz? | Open Subtitles | إخبريه أنى هنا وأود التحدث إليه | 
| Onunla konuşmam gerek. Nerede yaşadığını biliyor musunuz? | Open Subtitles | نحتاج إلى التحدث إليها ، أتعرفون أين تعيش؟ | 
| Alex orada, Onunla konuşmam gerek, tamam mı? | Open Subtitles | هذه أليكس .. يجب أن أتحدث إليها .حسناً .. | 
| - Bak benden nefret ettiğini biliyorum, ama Onunla konuşmam gerek, lütfen. | Open Subtitles | أعلم من أنتِ - أعلم بأنك تكرهينني - لكني في حاجة للتحدث معه .. أرجوكِ | 
| Patrona cep telefonundan mesaj bıraktım ama Onunla konuşmam çok önemli. | Open Subtitles | تركت رسالة على هاتف الرئيس، إنما من الضروري أن أتكلم معه. | 
| Resim projesi hakkında Onunla konuşmam gerek. | Open Subtitles | يلزمني التكلم معه بشأن مشروع فني، | 
| Onunla konuşmam lazım diye düşünüyordum. Cinayet Masası, ben Blanchard. | Open Subtitles | كنت افكر ان اتحدث معه بلنكرد جرائم القتل | 
| İşte Dani. Onunla konuşmam lâzım. O da listemde. | Open Subtitles | هيي , تلك داني , أحتاج للتحدث إليها , هي بلائحتي | 
| Onunla konuşmam lazım. | Open Subtitles | عليّ أن أذهب للتحدث معها | 
| Bana yardım ettin. Onunla konuşmam için bana son bir şans ver. | Open Subtitles | لقد كنت لدي لمساعدتي,أعطني فرصة وواحدة أخيرة للحديث معه |