| Zor bir dönemden geçtiğinin farkındayım ama gerçekten babamla mutlu değilsen bunu onunla konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | أعلم انكِ تمرّين بوقت قاسٍ لكن ان كنتِ فعلاً بهذا الشقاء مع أبي يجب أن تتحدثي معه |
| Tek istediğimiz onunla konuşman. Ne de olsa o senin amcan. | Open Subtitles | كل ما نريده أن تتحدث إليه في النهاية هو عمك |
| Ama artık her şeyi bildiği için onunla konuşman kolaylaşacak. | Open Subtitles | ولكن ، بما أنها باتت تعلم الآن سيكون من الأسهل عليكِ التحدث معها أنا أتحدث معها؟ |
| Annemlerdeyim, Kitty'le birlikte. onunla konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | أنا في منزل أمي عند "كيتي" و يجب أن تتحدث إليها |
| Mülteci grubunda, işlemlerini Bill'in yaptığı bir kadın var. Sanırım onunla konuşman gerek. | Open Subtitles | هناك امراءة من مجموعة الاجئين تعالج , اعتقد انه يجب ان تتحدث اليها |
| Üstü kapalı suçlama yerine onunla konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا، يجب أن تتحدث معه بدلا من التلميح بالاتهامات. |
| onunla konuşman lazım. | Open Subtitles | تحتاج للحديث معها |
| Bence onunla konuşman gerek. | Open Subtitles | الشيء الأول اعتقد بأنك يجب ان تتحدث معها |
| onunla konuşman gerek. | Open Subtitles | ينبغي أن تتحدّث إليه |
| Gerçekten onunla konuşman gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | كما تعلمون، عليك أن تذهب حقا التحدث إليها. |
| Güzel çünkü onunla konuşman gerekecek. | Open Subtitles | جيد . لأنك لابد وأن تتحدثي معه |
| Bütün bildiğim bu. Peki, onunla konuşman gerek, daha fazla şey öğrenmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تتحدثي معه و تكتشفي المزيد |
| Hatta onunla konuşman bile gerekmiyor. | Open Subtitles | ليس عليكِ أن تتحدثي معه |
| onunla konuşman gerek. | Open Subtitles | عليك أن تتحدث إليه |
| - onunla konuşman lazım. | Open Subtitles | احتاجك أن تتحدث إليه لماذا؟ |
| onunla konuşman hiçbir işe yaramayacak, Ele geçirildi o. | Open Subtitles | ليس من الجيد التحدث معها انها ممسوسةُ |
| onunla konuşman gerek, çünkü, | Open Subtitles | و يجب أن .. أن تتحدث إليها |
| onunla konuşman gerektiğini söylüyorum sadece. | Open Subtitles | فقط اقول انك يجب ان تتحدث اليها |
| - onunla konuşman gerekiyor. Jack'in nerede olduğunu söylemesini sağlamalısın. | Open Subtitles | أريد منك أن تتحدث معه احمله على إخبارك بمكان (جاك) |
| onunla konuşman lazım. | Open Subtitles | تحتاج للحديث معها. |
| onunla konuşman yasal değil. | Open Subtitles | -انت تعلم انه غير قانونى ان تتحدث معها |
| Koen'in hiçbir şeyden haberi yok. onunla konuşman gerek. | Open Subtitles | (كوين) ليس لديه أدنى فكرة يجب أن تتحدّث إليه |
| onunla konuşman gerekebilir. | Open Subtitles | قد ترغب في التحدث إليها |
| onunla konuşman işe yaramıyor. Bitkiyle konuşursun, ama onunla evlenemezsin. | Open Subtitles | ، كلنا نتكلم مع أنفسنا فى أغلب الأحيان . لكننا لا نتزوجها |
| İmkansız göründüğünün farkındayım ama onunla konuşman şart. | Open Subtitles | أعرف أن هذا يبدو مستحيلاً و لكن يجب أن تكلمه |
| Gidip onunla konuşman gerek, çünkü seni dinler, çünkü o... o... seni deli gibi seviyor. | Open Subtitles | وأحتاجك أن تكلميه لأنه سيستمع لك لأنه .. |
| onunla konuşman gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تتحدّثي معه |