| Onunla olmayı o kadar çok istedim ki kendimin de yukarıya yükseldiğini hissettim. | Open Subtitles | كنت أرغب بشدة فى البقاء معه بالكاد شعرت بنفسى أخرج الى الهواء الطلق |
| Karın hâlâ seninle olmak yerine Onunla olmayı tercih ediyor. | Open Subtitles | وزوجتك سوف تفضل البقاء معه على أن تبقى معك أنت |
| Bilmek istiyorsan söyleyeyim, maça gitmektense Onunla olmayı tercih ederim. | Open Subtitles | لا، لا، لو لا بد أن تعرفا، فأنا أفضّل التواجد معها عن حضور المباراة. |
| Hâlâ Onunla olmayı istiyorum. | Open Subtitles | ولازلت أود أن أكون معه |
| Ama Onunla olmayı tercih etmiyorum. | Open Subtitles | ولكن أفضّل أن لا أكون معه |
| Yatarken bile bir an önce daktiloma geçip Onunla olmayı düşlüyorum. | Open Subtitles | أكون قريب من آلتي الكاتبة حتى أشعر وكأني معها |
| Çünkü benim yerime Onunla olmayı tercih ediyor. | Open Subtitles | لأنه يحبذ أن يكون معها أكثر مني |
| Onunla olmayı seviyorsun, değil mi? | Open Subtitles | إنك تحبُ البقاء معه أليس كذلك؟ |
| Onunla olmayı ben seçtim. | Open Subtitles | أنا اخترتُ البقاء معه. |
| Ama Onunla olmayı seçtim. | Open Subtitles | لكن أخترت ان أكون معه |
| Yatarken bile bir an önce daktiloma geçip Onunla olmayı düşlüyorum. | Open Subtitles | أكون قريب من آلتي الكاتبة حتى أشعر وكأني معها |
| Yakında Onunla olmayı umut ediyordu. | Open Subtitles | هو تمنى أن يكون معها قريبا |