| Senin birliklerin ve tüm barış koruma operasyonunun da çıkmasını. | Open Subtitles | بأن تنسحب جميع قواتك المسلحة كذلك, وإبطال عملية حفظ السلام |
| Sonra Diablo'nun operasyonunun bilgisayarda yazılmayacak kadar önemli olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | علمت لاحقا عملية ديابلو ل سوف لا خطر باستخدام الكمبيوتر. |
| John ayrıca Finn McGovern operasyonunun kendisinin şahsen seçeceği iki yerel bölge arasında bölüneceğini açıkça belirtti. | Open Subtitles | لقد أوضح جون أيضا أن عملية فين مكجوفرن سيتم تقسيمها محليا بين مقاطعتين سيختارهم جون شخصيا |
| Kurtarma operasyonunun hazırlık aşamasına başlıyoruz. | Open Subtitles | نحن الأن سندخل مرحلة التحضير لعملية الإنقاذ |
| Senin operasyonunun hikaye olduğunu ve O'nu soyduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول أن عمليتك كانت مثيرة للسخرية ويقول أنك نصبتَ علية |
| Hiç. Sayın Başkan, lütfen arama operasyonunun daha yeni başladığını göz önünde bulundurun. | Open Subtitles | أرجو أن تأخذَ بعين الاعتبار يا فخامةَ الرئيس أنّ عمليّة البحث هذه قد بدأت للتّو. |
| Kod isimle açılmıştı. SVR operasyonunun bir parçasıydı. | Open Subtitles | تم فتحه تحت اسم مستعار فى عملية الـ اس فى ار |
| Sadece Tony'ye yardım etmek için Başçavuş Grimm'in silah operasyonunun olası alıcılarını azaltıyorum. Benim aklıma çeteler gelirdi. | Open Subtitles | لا، أردت مساعدة توني وحسب لتضييق احتمالات المشتريين لأسلحة عملية الرقيب جريم |
| Berlin operasyonunun dökümlerini gözden geçirdim. Çok ilginç. | Open Subtitles | لقد راجعت تقريرك عن عملية برلين إنه مثير للاهتمام |
| Kurtarma operasyonunun tekrarlanacağına dair Beyaz Saray'a bilgi verdim. | Open Subtitles | .. لقد أعلمت البيت الأبيض بـ أنّ عملية إنقاذ الرهائن عادت للتنفيذ |
| Beyaz Saray bugün Sombrero operasyonunun, başarılı olduğunu. | Open Subtitles | البيت الابيض اعلن النجاح فى عملية سومبريروا |
| Aslında, efendim, Şu anda tam bir toparlanma operasyonunun ortasındayız ve saat sabahın 3'ü. | Open Subtitles | سيدي, نحن وسط عملية تعافي والساعة الثالثة صباحاً |
| Kurtarma operasyonunun ortasında bizi devre dışı bırakmanıza katlanamam. | Open Subtitles | أنا لن أقبل أن يتم إستبعادنا من منتصف عملية الإنقاذ |
| Merkez, arama-kurtarma operasyonunun dışa kapalı olacağını belirtti. | Open Subtitles | القيادة المركزية ألغت عملية البحث والإنقاذ |
| Özellikle de anne ve babasının operasyonunun bir parçası ise. | Open Subtitles | كيرلي قد تكون في خطر, خصوصاً لو كانت جزء من عملية أبويها. |
| Yatakta yatıyorsun ters giden bir CIA operasyonunun kazazedesi olarak kısacası bir tutuklu olarak ama hâlâ düşmanın benim. | Open Subtitles | ،ها أنتِ ذا ضحيّة عملية استخباراتية ،ذهبت في مجرى سيّء جداً ،تقريباً سجينة |
| Hayır, anlaşması bir sonuca vardığında Sırpların operasyonunun geri kalan her alanını bize anlatacak. | Open Subtitles | لا، لكن حالما يصبح إتفاقه ،بأمان سيخبرنا بخصوص كل جانب أخر لعملية الصربيين |
| Beyaz Yıkama operasyonunun tüm taşları yerli yerinde. | Open Subtitles | كل القطع جاهزة لعملية البياض الناصع |
| Ama kafasında fikirler var, ve şimdi de tüm operasyonunun çevresini kuşatmaya başladı. | Open Subtitles | , لكن لديها أفكارها الخاصة و الآن هي تحوم حول عمليتك |
| Baş şüphelinin, doğrudan bir CIA operasyonunun ortasında olmasına rağmen? | Open Subtitles | حيث مُشتبهكِ الرئيسي قد قتل بمُنتصف عمليّة للإستخبارات. |
| Büyükelçi Marguilles bu bölgede yürütülen Terörle Mücadele operasyonunun uzun süreli ve güçlü bir destekçisi olmuştur. | Open Subtitles | السفير "مارجويس" كان مؤيداً للعمليات المشتركه ضد الإرهاب بهذه المنطقه |
| Vatandaşlar Devriyede programı... bu şehrin tarihindeki en büyük gizli polis operasyonunun... içine etti! | Open Subtitles | مواطنوكَ على الدوريةِ اتنفخوا الأكبر الوحيد تاَلْسعُ تحت غطاء عمليةً الشرطة 669 01: 02: |