| Seni aptal hükümet yalakası, beni bürokratik bir sadistle orada bıraktın ve ben yalnız ve korkmuştum. | Open Subtitles | انت خادم غبي للحكومة لقد تركتني هناك مع بيروقراطية سادية وكنت وحيدة وخائفة |
| O taşı kendin için çalarken beni orada bıraktın. | Open Subtitles | تركتني هناك بينما سرقت هذا الحجر لنفسك. |
| Siktir! Beni orada bıraktın! Hiç kimseye güvenme! | Open Subtitles | اللعنة , كنت ستتركيني هناك لم اعد اثق في احد |
| Siktir! Beni orada bıraktın! Hiç kimseye güvenme! | Open Subtitles | اللعنة , كنت ستتركيني هناك لم اعد اثق في احد |
| Lütfen, Onu Fort Lauderdale'e gönderdin ve haftalarca orada bıraktın. | Open Subtitles | رجاء، أنت أرسلته إلى حصن لودريدال وتركته هناك لأسابيع |
| Beni orada bıraktın. | Open Subtitles | فقط تركتني هناك |
| - Ama beni orada bıraktın. | Open Subtitles | ولكنك تركتني هناك |
| Siktir git, Raw Dog. Beni orada bıraktın. | Open Subtitles | تباً لك" رو دوج لقد تركتني هناك |
| Beni orada bıraktın. | Open Subtitles | تركتني هناك |
| Beni orada bıraktın, Ben. | Open Subtitles | (لقد تركتني هناك يا (بين |
| Vuruldum ve sen beni orada bıraktın. | Open Subtitles | تعرضت للإصابة , وأنت كنت ستتركيني هناك |
| Vuruldum ve sen beni orada bıraktın. | Open Subtitles | تعرضت للإصابة , وأنت كنت ستتركيني هناك |