| Artık orada yaşıyoruz. Joel ve ben sabah oraya gittik. | Open Subtitles | نحن نعيش هناك الآن لقد أنتقلنا أنا وجويل قبل أن |
| orada yaşıyoruz bir süreliğine. Güzel ev. Bir sürü odası var, güneş alıyor. | Open Subtitles | نحن نعيش هناك في الوقت الحالي، إنّه مكانٌ رائع، الكثير من الغرف والأضواء |
| Hızlıca şimdiye gelirsek, biz orada yaşıyoruz. | TED | لنسرع الزمن لليوم، و الآن نحن نعيش هناك. |
| O mağara... Biz orada yaşıyoruz. | Open Subtitles | الكهف، لقد عشنا هناك |
| O mağara... Biz orada yaşıyoruz. | Open Subtitles | الكهف، لقد عشنا هناك |
| orada yaşıyoruz. Evimiz dediğimiz yer burası. | TED | نحن نعيش هناك. نسمي هذا المكان الآن بيتنا. |
| 16 hektar. O bir çiftçi, ama uzun zamandır orada yaşıyoruz. | Open Subtitles | أربعون فداناً ، هو يعمل مزارعاً بالإيجار و لكن نحن نعيش هناك منذ فترة طويلة |
| 16 hektar. O bir çiftçi, ama uzun zamandır orada yaşıyoruz. | Open Subtitles | أربعون فداناً ، هو يعمل مزارعاً بالإيجار و لكن نحن نعيش هناك منذ فترة طويلة |