"ortadan kaybolmadan" - Translation from Turkish to Arabic

• اختفاء
• اختفائه
• أن تختفي
• ان تختفي
• أن يختفي
• إختفائها
• ان تذهب التخفي

Ajan Lee, Vargo ortadan kaybolmadan önceki altı aylık dönemde her cuma Stratejik Planlama'ya girmiş.
العميلة "لي" تدخل في نفس المخطط الاستراتيجي في نفس الوقت كل جمعة ل6 اسهر مدة اختفاء فارغو

Bunu Brianna ortadan kaybolmadan yarım saat kadar önce yarışmada çekmiştim.
التقطت هذه الصورة في المسابقة قبل اختفاء ( بريان ) بنصف ساعة

ortadan kaybolmadan önce ona neler olduğuna dair her şey işimize yarar.
أيّ شيءٍ يُمكن أن يُساعدنا على إكتشاف ما حدث له قبل اختفائه.

Ama ortadan kaybolmadan önce yaşayan en hızlı adamı bulmakla ilgili bir şeyler söyledi.
ولكن آخر كلماته قبل اختفائه كانت عن إيجاد أسرع رجل حي

Ve bu mektup, kadın ortadan kaybolmadan önceki son tevsiye mektubuymuş.
و هذه آخر رسالة توصية كتبتها قبل أن تختفي

Dessiree bunu öğrendi ve kızım ortadan kaybolmadan önce büyük bir kavga ettiler.
ديزيري عرفت و تشاجروا مشاجرة كبيرة قبل ان تختفي

ortadan kaybolmadan önce, onu bulmamız için bu tek şansımız.
إنها الفرصة الوحيدة لإيجاده قبل أن يختفي للأبد

Mesele ortadan kaybolmadan önce en son kiminle birlikte görüldüğü.
المقصد من آخر ما رأته قبل إختفائها

Ellen Tanık Koruma Programı için tekrar ortadan kaybolmadan önce babamı bulmamda bana yardım etmeyi kabul etti.
قبل ان تذهب التخفي مرة اخرى

Ama gösteri başlamadan ve Sophie ortadan kaybolmadan on beş dakika önce kartı kullanılmış.
على الرغم من ذلك بطاقته استخدمت قبل 15 دقيقة من بدء الرقصة (ومجدداً قبل دقائق من اختفاء (صوفي

Rip ortadan kaybolmadan önce Dalgagüdücü'nün her köşesini öğrenmemi sağladı ve o her köşede 35 kompartman vardı.
قبل اختفاء (ريب) أطلعني على كلّ أجزاء (وايفرايدر) وتلك الأجزاء تتألف من 35 غرفة، لذا أما أخطأتُ الإحصاء أو...

Şey, Michael ortadan kaybolmadan önce arabasını ona vermiş.
لقد أعارت (مايكل) سيارتها قبيل اختفائه مباشرة.

Gellar'ın ortadan kaybolmadan önce ders verdiği okul.
"الجامعة عينها التي درّس فيها (غلر) قبل اختفائه"

Hikâye, babamızın ortadan kaybolmadan önce bir umut tohumu ektiğiyle devam ediyor.
القصة تمتد لقبل اختفائه (الرب ابانا زرع بذرة من الأمل

ortadan kaybolmadan önce Miriam dosyasında danışmanlık yaptığımdan beri hayır.
ليس منذ ان تمت استشارتي في القضية مع ميريام قبل أن تختفي

Dosyalarının ortadan kaybolmadan koruma altına aldırın.
اجعلهم يُؤمّنون سجلاّته قبل أن تختفي أيضاً،

Ama ortadan kaybolmadan önce lütfen Ellie'yle konuş.
حسنا ً .. حسنا ً لا بأس ولكن إسمعي قبل ان تختفي رجاء

ortadan kaybolmadan önce bir sığınma evinde zaman geçirmiş.
قضى فترة علاج في إحدى مراكز إعادة التأهيل قبل أن يختفي

Carly Kirk ortadan kaybolmadan önce onu gören son kişi sizsiniz.
كنت آخر شخص شاهدها قبل إختفائها