| Ortadoğu'ya kadar uzanan taşlık kanyonlar, dağ keçisi gibi hayvanlara barınak sağlar. | Open Subtitles | الوديان الصخرية تشكل الملاذ الآمن للحيوانات في الشرق الأوسط مثل الوعل النوبي |
| Sadece o zamanlar, cinayetleri Ortadoğu'ya izole edildi: | Open Subtitles | فقط في ذلك الوقت، كانت عمليات القتل معزولة في الشرق الأوسط: ِ |
| Kaçırılan uçak hala bilinmeyen bir yönde tahminen Ortadoğu'ya doğru ilerliyor. | Open Subtitles | لا زالت الطائرة المختطفة في الجو متجهة الى جهة مجهولة... ونفترض انها متجهة الى مكان ما في الشرق الأوسط |
| Nükleer silah sırlarını Ortadoğu'ya satıyor. | Open Subtitles | يبيع معلومات نووية إلى الشرق الأوسط |
| Ortadoğu'ya barış Hadi gezegene barış! | Open Subtitles | يا أيها السلام إذهب إلى الشرق الأوسط |
| Sparrow-Hawk'ın kayıtlarına göre gemi bir kere bile Ortadoğu'ya gitmemiş. | Open Subtitles | وفقاُ لسجلات السفينة في "سبارو هوك"، تلك السفينة لم تذهب إلى "الشرق الأوسط " ولا مرة. |
| Pratik bir tatbikat yerine Ortadoğu'ya doğru bir açılım ümit ediyorlardı bence. | Open Subtitles | اظنهم كانوا يأملون ان يكون لهم عين في الشرق الاوسط وليس اثبات عملي |
| Ortadoğu'ya barış! | Open Subtitles | السلام في الشرق الاوسط |
| Ortadoğu'ya yönelik iki yönlü yaklaşım. | Open Subtitles | .. -نهج الثنائي في الشرق الأوسط |