| ortaklara, sadece acil durumlarda yardımcı kullanılması gerektiği talimatı verildi. | Open Subtitles | الشركاء تم إعطائهم التعليمات لإستخدام الشراكة فقط في الحالات الطارئة. |
| Yönetici ortağının, bütün yeni küçük ortaklara ilk davasını vermesi, bir gelenektir. | Open Subtitles | انه من التقاليد ان الشريك الإداري يعطي كل الشركاء الصغار قضاياهم الأولى |
| Şirkettekilere, ortaklara, yeni ortaklara bunun güzel bir yöntem olduğunu söylemeyi- | Open Subtitles | و لا تنسى ان تخبر الجميع في شركتك الشركاء و الشركاء الجدد يا له من اسلوب رائع هذا للعلاج.. |
| Bu gerçekleştiğinde de, anlaşmayı bozacağım ve paranız doğruca ortaklara, onu aldığınız insanlara gidecek. | Open Subtitles | وعندما يحدثُ ذلك , سوفَ أنهي الإتفاق، وعندما يعودُ المال إلى الشركاء الذي أخذتوهم منهم. |
| Sanırım bana ortaklara bırakmam söylendi, ben de öyle yapacağım. | Open Subtitles | أعتقد انه كان قيل لي اؤجل ذلك للشركاء وهذا ما سأفعله |
| Ancak bu toplantılardan ortaklara hiç bahsetmeyin. | Open Subtitles | ولكن لا تخبروا الشركاء عن هذه الاجتماعات |
| Dün Cary ile konuştum bana artık vaatlerini yerine getirecek ortaklara güvendiklerini söyledi. | Open Subtitles | لقد تحدثتُ مع كاري أمس وقال لي أنهم واثقون أن الشركاء سوف يوفون بالتزاماتهم |
| Bir şeyi araştırmanı isteyeceğim, ...ama yalnızca bana geleceksin, diğer ortaklara değil. | Open Subtitles | أريدكِ أن تتحري عن شيء ما ولكن أخبريني أنا فقط بما تجدينه، ليس أي من الشركاء |
| Ki bu da ortaklara düşer. | Open Subtitles | على افتراض بأنَ هذه المكاتب كلها تقع على عاتق الشركاء |
| Eğer bunu ortaklara benim açıklamamı istiyorsan, şansını zorlamış olursun. | Open Subtitles | واذا كنت تسألينني ان اطلع هذا على الشركاء فأنت غير محظوظة لأفعل ذلك |
| Ve bunu ortaklara inandırmamı istiyorsanız hiç şansınız yok. | Open Subtitles | واذا كنت تسألينني ان اطلع هذا على الشركاء فأنت غير محظوظة لأفعل ذلك |
| Gösterdiğin tek şey, uzaklaştırma almamak için her şeyi yapabileceğindi, ortaklara rüşvet vermek de dahil. | Open Subtitles | لقد اظهرت لنا انك ستفعل اي شيء لتخرج نفسك من الايقاف, بما في ذلك رشوة الشركاء |
| Stajyerlerden büyük ortaklara kadar istediğim kişiyi, gelecek aya varana dek onların müvekkillerini de işe almak istiyorum. | Open Subtitles | تصريح حصري لتعيين ايا من اريد من المساعدين القانونيين الى الشركاء و عملائهم, للشهر القادم |
| Bu gerçekleştiğinde de, anlaşmayı bozacağım ve paranız doğruca ortaklara, onu aldığınız insanlara gidecek. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك، ألغي الصفقة ويعود المال إلى الشركاء الذين أخذتموه منهم |
| Ayrıldığınızı ortaklara söylememi ister misin? | Open Subtitles | أتريدني أن أخبر الشركاء أنك ستغادر؟ |
| Diğer ortaklara satabileceğim bir şey ver o halde. | Open Subtitles | أعطني شيء أقنع به الشركاء الآخرون |
| Kesinlikle, Bütün ortaklara söyledim. | Open Subtitles | بالتأكيد ، أخبرت كل الشركاء |
| Şimdi de doğruyu söylüyor olabilirsin ama ortaklara da biraz sempati göstermezsen onlar da sana inanmayacaklardır. | Open Subtitles | و يُمْكِنُ أَنْك تُقول الحقيقة الآن ،لكن إذا لم تظهر للشركاء بَعْض العاطفةِ،هم لَنْ يصدقوك أيضا |
| Kutlamadaki yokluğun ortaklara mesaj yolluyor. | Open Subtitles | إن غيابكِ عن الاحتفال يرسل رسالة واضحة للشركاء |
| Ayrıca işlerinin yarısını sana arka çıkan ortaklara verdim. | Open Subtitles | تم و اعطيت نصف عملك للشركاء الذين ساندوك |
| Louis, bunu kıdemli ortaklara kabul ettirmek zorundayım. | Open Subtitles | (لويس), ينبغي عليّ بأن أقول هذا من الشركاءِ الكبار. |