| Ara onu. Belki ortalık yatışana kadar onunla kalırız. | Open Subtitles | اتصل به لنرى إن كان بإمكانه إيوائنا حتى تهدأ الأمور |
| Veya üç, parayı soydukları çamaşır dükkanından bulmuşlardır, ama ortalık yatışana kadar karavanında saklanmak isterler. | Open Subtitles | أو ثالثاً: إنها سرقت مالاً من عملها في مغسلة الملابس وتود إخفائه تحت مقطورتك حتى تهدأ الأمور |
| Belki de ortalık yatışana kadar işleri kulübeden idare edebilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنك إدارة الأمور من الكوخ حتى تهدأ الأمور |
| ortalık yatışana kadar bizimle Tinguit'e gel. | Open Subtitles | عد إلى "تاغيت" معنا حتى تهدأ الأمور ؛"تاغيت" دائرة في ولاية بشار؛ |
| ortalık yatışana kadar bir süre payınıza dokunmayın demiştim. | Open Subtitles | أخبرت كلاكما ألا تُهدرا حصتكما لبعض الوقت حتى تهدأ الأمور ... . |