| Ortalık yerde o kadınla birlikte görüldüğünü biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلمين أنه شوهد علناً مع تلك المرأة؟ |
| Ortalık yerde birşey yapmaya kalkacağını zannetmem. | Open Subtitles | -لا اعتقد انه سيفعل شيئاً علناً |
| Ortalık yerde birşey yapmaya kalkacağını zannetmem. | Open Subtitles | -لا اعتقد انه سيفعل شيئاً علناً |
| Hiçbirşeyim yok, çünkü bir temizlikçi beni Ortalık yerde tokatlamaya karar verdi. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء, لأنّ بوّابٌ ما قرر أن يقطعني في مكان عام, |
| Bak, Ortalık yerde seni vurmayacaklar o yüzden lanet olası çeneni kapat! | Open Subtitles | اسمعي ، لن يطلقوا عليكِ في العلن لذا أصمتي فحسب |
| Cevabının Ortalık yerde kanamam mı olacağını görmek için. | Open Subtitles | لأرى إن كانت إجابتك لا يمكنني النزيف أمام الناس |
| Üzgünüm. Ortalık yerde yapmaya alışık değilim. | Open Subtitles | لست من هواة إظهار المشاعر بالأماكن العامة |
| Ortalık yerde yapmak istiyor. | Open Subtitles | تريد أنّ تفعل ذلك علناً. |
| Çeşitli tanıklar Ortalık yerde Dr. Banks'i tehdit ettiğinizi onayladı. | Open Subtitles | أكد شهود عديدون أنك هدّدت الطبيبة (بانكس) علناً |
| En azından Ortalık yerde. | Open Subtitles | على الأقل ليس علناً. |
| Ve Ortalık yerde tanımadığın adamlarla sevişip duruyorsun. | Open Subtitles | وتمارسين الجنس مع الغرباء في مكان عام |
| "Eğer çocuğunuzu Ortalık yerde öldürürseniz lütfen onları ABD'de her üç adımda bir bulabileceğiniz kırmızı poşetlere doldurun." | Open Subtitles | "إذا قتلت طفل في مكان عام" "الرجاء سحب كيس أحمر من أحد الموزعات" "المتواجدة في كل 3 أقدام من أمريكا" |
| Tamamen Ortalık yerde bırakılmışlar. | Open Subtitles | لقد تركوا في مكان عام جدا |
| Bir dahaki sefere patronluk taslayan hırbonun teki bana Ortalık yerde saldırıp ağlatınca belki destek çıkarsın. | Open Subtitles | ستدعمني في المرة المقبلة .. التي يقوم فيها متنمر حقير بالتهجم عليّ في العلن و يدفعني إلى حد البكاء تقريباً |
| Heyecanladım, ama böyle bir şeyi Ortalık yerde öylece gündeme getiremezsin. | Open Subtitles | فرح جداً, لكن لا يمكنكِ أن أن تلقي علي شيئاً كهذا في العلن |
| Cesedi böyle Ortalık yerde bırakması, onun yapacağı bir iş değil. | Open Subtitles | -ليس من صفاته ان يترك جثه في العلن هكذا -من المفترض بنا ان نجدها |
| Merak etme. Bunu Ortalık yerde yapmam. | Open Subtitles | لا تقلقي، لن أفعل هذا أمام الناس إنه بيني وبينك |
| Oranı Ortalık yerde kaşıma. Bu yüzden oraya özel bölge diyorlar. | Open Subtitles | لا تتحكك أمام الناس لهذا يسمونها عورة |
| - Kelly, Ortalık yerde mi? | Open Subtitles | أمام الناس يا "كيلي"؟ - بالنسبة لكِ- |
| Ortalık yerde yapmaya alışık değilim. | Open Subtitles | لست من هواة إظهار المشاعر بالأماكن العامة |