| Görünüşe göre, bu kanıtı ortaya çıkarmakla ilgili kişisel bir ilgisi var. | Open Subtitles | يبدو أن لديه اهتماماً شخصياً بفضح هذا الدليل |
| Ben de operasyonu ortaya çıkarmakla tehdit ettim. | Open Subtitles | و لذلك هددت بفضح العملية |
| Bailey'nin seni akademik dolandırıcılığını ortaya çıkarmakla tehdit ettiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أن (بايلي) هددت بفضح تزويرك الأكاديمي |
| Atrianların söyledikleri yalanları ortaya çıkarmaktansa, bizim liderimizi ortaya çıkarmakla daha fazla ilgilendiler. | Open Subtitles | هم يبدون أكثر أهتماماً بكشف رؤسائنا عن الكذب الذي يرويه الأتريين |
| Bilirsin, para vermezse kimliğini ortaya çıkarmakla tehdit etmiş olabilir. | Open Subtitles | كما تعلم، حاول تهديده بكشف . هويّته إن لم يعطه مالاً |
| Kimliğinizi ortaya çıkarmakla en büyük hatayı yaptınız. | Open Subtitles | "أخطأتما بكشف هويتكما" |