| Havası da temiz çünkü sigara dumanını alıp kötü otellere atıyorlar. | Open Subtitles | والهواء نقي لأنهم يسحبون كل دخان السجائر ويضعونه في الفنادق السيئة |
| Bunlardan 6 tanesi de, göçmen formunda belirttikleri otellere yerleşti. | Open Subtitles | ستة منهم وصلوا إلى الفنادق التي أدرجوها في ترتياتهم للهجرة |
| Bu, artık otellere kahve satmaya başlamak istediğini söyleme şeklin mi? | Open Subtitles | أهذه طريقتُك لتقول أنك تريدُ أن تبيع قهوتك إلى الفنادق الآن؟ |
| otellere veya geleneksel otorite biçimlerine ihtiyacımız yok demiyorum. | TED | لا أقول أننا لسنا بحاجة إلى فنادق أو إلى أشكال السلطة التقليدية. |
| Ve oradaki otellere genel başkanlık yapma teklifi aldığını. | Open Subtitles | وانة قد عُرض عليك منصب نائب رئيس فنادق هوستان هناك |
| Turistleri, gemilerimize gelmeye yönlendirsinler diye otellere ve restoranlara teşvik veriyoruz. | Open Subtitles | تعزيزات؟ نحن نقدم الحوافز للفنادق والمطاعم |
| Bu berbat otellere daha fazla dayanamam. | Open Subtitles | لا يمكنني تحمّل هذه الفنادق الشنيعة أكثر من ذلك |
| otellere girerken bir sürü farklı isimle kayıt yaptırdığını gördüm. | Open Subtitles | و رأيت أنك تسجل في الفنادق تحت كل هذه الأسماء المختلفه |
| otellere rahatsız edilmemek için para ödeyebilir. | Open Subtitles | يمكنه ان يدفع المال للحصول على الخصوصية في غرف الفنادق |
| Mark Gregory otellere baya para harcamış değil mi? | Open Subtitles | مارك غريغوري ينفق بسخاء في غرف الفنادق, اليس كذلك؟ نعم. |
| Geçen sefer kaçtığımız için Lexington otelindeki müdür tüm büyük otellere resimlerimizi yollamış. | Open Subtitles | حسناً, مع السلامة لازال الحظ بعيداً ؟ ,مدير فندق ليكسينجتون أرسل صورنا لكل الفنادق |
| Resmini Dallas Polisi'ne ve lüks otellere verdim. | Open Subtitles | كذلك أرسلت الصورة لشرطة دالاس و الفنادق الراقية |
| Bir büyüteç alıp o minik otellere mi bakacağım? | Open Subtitles | أخذ عدسة مكبّرة وأنظر إلى تلك الفنادق الصغيرة؟ |
| otellere ve motellere bakın. Nakit ödüyor olacak. | Open Subtitles | في كل الفنادق والموتيلات سيكون هو من يدفع نقداً |
| Bir kitap alıp Roma'daki bütün otellere bakmalıyım. | Open Subtitles | أعذرني، عليَّ أن أَذهب وأبتاع كتاباً وأبحث عن كل فنادق روما ،حسناً، عذراً أنا آسفة |
| Bazı otellere gizlice girip, ...boş odalarda kalıdığı için gözaltına alınmış ama bilinen bir adresi yok. | Open Subtitles | على عدة فنادق واقتحام الغرف الشاغرة ولكن اخر عنوان معروف له تبين انه فارغ |
| Güney sahilindeki otellere Kokteyller için likör karışımı satıyorum. | Open Subtitles | أنا أسوّق لمشروب كحولي لعدة فنادق على الشاطئ الجنوبي |
| Böylece tüm bölgeler özelleştirilebilecek ve Iüks otellere satılacaktı. | Open Subtitles | حتى يتسنى خصخصة الأراضى وبيعها للفنادق الفاخرة |
| Ben de adamın eşkâlini civardaki otellere ve pansiyonlara gönderdim ve bir eşleşme bulduk. | Open Subtitles | لذا أرسلتُ أوصافهُ للفنادق و النزل في المنطقة, و جائني ردٌ |
| Castro, pek çok Amerikalının rağbet gösterdiği tatil merkezleri olan, o kişilere ait otellere ve kumarhanelere el koyuyor. | Open Subtitles | وهو يتولى التحكم فى فنادقهم ونواديهم العديد من المقاصد السياحيه للعديد من الأمريكان |
| Lüks restoranlara, özel konserlere ve şık otellere gitmişler. | Open Subtitles | كانتا تقصدان مطاعم مترفة وأماكن سهر خاصة وفنادق أنيقة |
| Hangi otellere geceyarısıyla sabah üç arası müşteri gelmiş bakarlar. | Open Subtitles | سازور كل فندق عند منتصف الليل و الثالثة صباحا |
| Geceyi geçirmek için bile bile ucuz otellere gelen elvi çiftler olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت عن الكثير من الازواج الذين امضوا ليله هناك فى فندق رخيص |