| O zaman sessiz ol da Otho'yla biraz düşünebilelim. | Open Subtitles | لتذهب إذاً يا عزيزي، واتركني مع أوثو لنفكر. |
| Köklerinizi Sör Otho le Bon'a dek izleyebildik. | Open Subtitles | تتبعنا خطك رجوعا إلى السير أوثو لوبون |
| Merak etmeyin, ona muhtaç değiliz. Otho var. | Open Subtitles | لا تقلقوا، يمكننا الاعتماد على أوثو. |
| Otho'yla harika planlarımız var. | Open Subtitles | أنا و أوثو لدينا برامج مهمة. |
| Otho Fenlock'un "Kapalı Kapılar Ardındaki Hayaletler"i... | Open Subtitles | أوثو فينلوكس "باب الأشباح مغلق!" |
| Edemem ama Otho'yu hayatlarınızı bağışlaması için ikna edebilirim. | Open Subtitles | لكنني قد أقنع (أوثو) بالإبقاء على حياتكم |
| Ve Otho'nun kitabı almasına izin verdiniz. | Open Subtitles | وتركتما أوثو يأخذ الكتاب معه! |
| Otho, diğer yandan ikimizin sıkıcı bulabileceği karmaşık işler hakkında araştırma yapar her zaman ;ama bazen oldukça işe yaradığı ortaya çıkar. | Open Subtitles | أمّا (أوثو)... فيجري دائمًا دراسات شاملة حول مواضيع قد نجدها مملة... لكن يتبيّن أحيانًا أنها مفيدة تمامًا |
| Tahta çıktığım zaman da, Mara Otho'ya eş olarak verilecekti. | Open Subtitles | ما إن أتبوّأ العرش... حتى تصبح (مارا) زوجة (أوثو) |
| Efendi Koruyucu olarak ilk işi Otho taht koltuğunu kullanarak bütün köyü yok etmeye niyetli böylece başka hiçbir köy ona karşı ayaklanamayacak. | Open Subtitles | في عمله الأوّل كسيّد حام... ينوي (أوثو) تدمير القرية بأكملها باستعمال كرسيّ العرش... كي لا تثور ضدّه أيّ قرية أخرى |
| Bu Otho. | Open Subtitles | إنه أوثو. |
| Doğru değil mi, Otho? | Open Subtitles | أليس كذلك يا (أوثو)؟ |