"otobüs durağındaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • موقف الحافلات
        
    • محطة الحافلة
        
    • في محطة الحافلات
        
    Tamam, bu dün geceki otobüs durağındaki video görüntüleri. Open Subtitles حسناً، هذه هي لقطات كاميرا الأمن من موقف الحافلات البارحة.
    Meditasyon dizlerimi mahvediyordu ben de otobüs durağındaki kadından bu Hint eşarbını aldım. Open Subtitles نعم , أتعرفون , التأمل كان يخرب ركبتِي لذا إشتريت هذا الزي من إمرأه هندية في موقف الحافلات
    otobüs durağındaki Çinliler. Open Subtitles الصينيون في موقف الحافلات
    Remington Askeri Akademisi'nin yanındaki otobüs durağındaki güvenlik kamerasında senin görüntülerini bulduk. Open Subtitles لدينا صور كاميرات المراقبة لك و أنت في محطة الحافلة قرب المدرسة العسكرية
    Wilson, kuru temizlemeci muhasebecisi ve otobüs durağındaki adam. Open Subtitles ويلسون)، هذا عامل بالتنظيف الجاف) جامع الضرائب، رجل من محطة الحافلة
    otobüs durağındaki deli Larry hakkında çok yanıImıyorsam eğer haneleri şeytani bir deve dönüştürmeye kalkmaz sanırım. Open Subtitles هاه، إذا لم أكن علي خطأ عن لاري المجنون في محطة الحافلات لكان من المحتمل أن يحول ألكسانر إلي عملاق
    Ha, bir de otobüs durağındaki o mevzuyu biliyor. Open Subtitles أجل، إنّها تعرف عن ذلك الوقت في محطة الحافلات.
    Garcia, otobüs durağındaki görüntüsünü bul. Open Subtitles غارسيا, قومي بسحب لقطات له في محطة الحافلات
    Adam "güven bana" sözü otobüs durağındaki dolapta para yok demek gibi bir şey. Open Subtitles يا آدم، عبارة "ثق بي" يعني فقط لا يوجد النقدية في خزانة في محطة الحافلات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more