| Devlet Başkanı'ndan bir cevap alana kadar! oylamayı erteleyin! oylamayı erteleyin! | Open Subtitles | قوموا بتأجيل هذا التصويت حتى نحصل على أجوبة من الرئيس نفسه |
| Tedbiri imzala, Cumhuriyetçileri salondan çıkar ve derhâl oylamayı başlat. | Open Subtitles | وقّع على الإجراء و أبعد الجمهوريين و ابدأ التصويت الآن |
| Elimde küresel oylamayı kazanmış harika insanlar var. | TED | لدي أشخاص رائعون هنا فازوا بنتيجة التصويت العالمي. |
| oylamayı daha ne kadar geciktirebilirim bilmiyorum, dostlarım. | Open Subtitles | لا أعرف إن كان بإمكاني تأجيل هذا التصويت لأكثر من ذلك يا أصدقائي |
| Pek resmi değilim, komite son oylamayı yapıyor, ama herkesin meyilli olduğu belli. | Open Subtitles | ليس رسمياً، وما زالت اللجنة تحتاج للقيام بالتصويت الأخير لكن توضح ميول الجميع |
| Senin işin, onunla içki yarışına girip oylamayı kaçırmasını sağlamak. | Open Subtitles | وظيفتك هي أن تجعله يثمل لدرجة أنه لن يتمكن من حضور التصويت |
| Hazırım, yani tazminat için. oylamayı değiştirin. | Open Subtitles | أنت مستعدّ للقيام بها أقوم بالغرامة، أغيّر التصويت |
| oylamayı ertele diyorum. Hiçbir şey yapamıyorsun. | Open Subtitles | أخبرناك أن تعجل في أمر التصويت ولم تستطع فعل شيء |
| Memnuniyetle söyleyebilirim ki şahsi çabalarım sonucu oylamayı 1,5 saat öne almayı başardım. | Open Subtitles | يسرني أن أخبرك إنه بعد الجهد الكبير المبذول مني أستطعت أن أستعجل التصويت ساعة ونصف, قل شكراً لك |
| Şimdi bunu oya sunmayı teklif ediyorum. Bankacılık Klanı üzerindeki denetimlerin kaldırılmasına yönelik teklife sunulmuş tasarı için oylamaya geçilecektir. Dooku bu oylamayı durduracağına söz vermişti. | Open Subtitles | ارى ان نصوت الان دوكو وعد بان يوقف هذا التصويت |
| Herhalde oylamayı etkilemeyecek kadar küçüktür. | Open Subtitles | . على الارجح أسهمك ضئيلةٌ جداً لتؤثر على التصويت |
| oylamayı duydum, elimden gelen yardımı yapmak istiyorum. | Open Subtitles | قد سمعت عن التصويت وانا هنا مستعد للقيام بأي شيء للمساعدة |
| oylamayı erteleyebilir, kendimize biraz zaman kazandıra- | Open Subtitles | يمكننا تأجيل التصويت ونعطي أنفسنا الوقت الكافي للحرص |
| "Lanet oylamayı ertelemek istemiyorum" un hangi kısmını anlayamadın? | Open Subtitles | أي جزء من عبارة لا أريد تأجيل التصويت لست تفهمه ؟ |
| oylamayı erteleyebilir, kendimize biraz zaman kazandıra-- | Open Subtitles | قد نؤجل التصويت , نعطي لنا ما يكفي من وقت |
| Yani bilmiyorum ama belki de oylamayı ertelemeliyiz yani meclis üyesi iyileşen kadar, ne dersin? | Open Subtitles | حسنا لا ادري ربما يجب علينا, انت تعرف ان ناجل التصويت حتى يعود المستشار؟ |
| Ve annen olarak bu dünyada seni herkesten daha çok seven biri olarak bu oylamayı iptal etmen ve- | Open Subtitles | وبصفتي أمك اكثر شخص يحبك في العالم اترجاك تلغي هذا التصويت |
| oylamayı erteleyin! | Open Subtitles | قوموا بتأجيل التصويت قوموا بتأجيل التصويت |
| oylamayı erteleyin! oylamayı erteleyin! | Open Subtitles | قوموا بتأجيل التصويت قوموا بتأجيل التصويت |
| Ulusal popüler oylamayı 500.000'le kazandıktan sonra. | Open Subtitles | بعد الفوز بالتصويت الشعبي بفارق 500,000 صوت |
| Sana ne diyeceğim, yarinki oylamayı küçümsüyorsun. | Open Subtitles | سأخبرك بأمر، ما كنت لأقلل من شأن هذا الرجل العامي في تصويت الغد |
| O halde Celes II ile yapılan ticari müzakerelere ilişkin oylamayı açıyorum. | Open Subtitles | إذًا أطلب تصويتًا على اقتراح فتح المفاوضات التجارية مع كوكب "سيليز الثاني." |