| 1887'ye ait Seçici Sayım Yasası'na göre seçim 12 Aralık'a kadar çözülmezse eyalet meclis üyeleri seçici oylarını... | Open Subtitles | إذا لم تحسم الانتخابات في 12 ديسمبر حينها سيقرر المشرعون في الولاية لمن سيمنحون أصوات الولاية الانتخابية. |
| Ama babam, Jenny'le evlenirsem Hinduların oylarını kaybetmekten korkuyor. | Open Subtitles | لكن يخشى إن تزوجتها , سيخسر أصوات الهندوس |
| Eğer suç tasarısı oylarını toplayabilirsek. | Open Subtitles | سنصعد لـ60 حالما أحصد الأصوات عن مشروع القانون. |
| Onların oylarını saydığımızı söylemiştik. | Open Subtitles | لقد قلنا إننا أحصينا أصواتهم لكننا لم نفعل ذلك |
| Varoş bağnazları oylarını Özgürlük Partisi'ne satmaya hazırlar. | Open Subtitles | وسكان المدينة على استعداد لبيع اصواتهم احزب الحرية |
| Ben kazandığımda olduğu gibi, uzmanların oylarını kullanmasını beklemek zorundasınız. | Open Subtitles | عليكم أن تنتظروا تصويت المشرفين، تماماً كما حدثَ يومَ ربحت |
| Üyelerin yarısı, başlarına bela olan bir üyeden kurtulamayınca oylarını değiştirmiş. | Open Subtitles | لا,فنصف المحلفين غيروا تصويتهم عندما لم يستطيعوا إقناع إحدى المحلفات على التداول |
| Hem de alt tabakanın oylarını bölersin. | Open Subtitles | في الواقع , ذلك سيشتت أصوات الطبقات الفقيرة ويضعفها |
| Bazı önemli şahsiyetlerin partilerinin oylarını etkilemek için seksüel münasebetler yapmak hakkında. | Open Subtitles | تقديمكم كرشاوى جنسية لبعض الناس لكي يتم... التأثير على أصوات التكتلات الإنتخابية. |
| O halde eş ortakların oylarını sıraya koy ve bir toplantı düzenle. | Open Subtitles | إذا أجمع أصوات الشركاء الذين يتقاسمون الأرباح وحدد اجتماعاًً |
| Ailem yemek kuponlarıyla geçiniyor, sayesinde sempati oylarını toplarsın... | Open Subtitles | عائلتي تعيش على كوبونات الطعام، لهذا سوف أضمن لك أصوات الشفقة، وأنا لست مثَليّ الميول، |
| Ama Afro-Amerikalı toplulukların oylarını çekmek için emrimdekilere sokakta tanıtım yapmaları için para verdim. | Open Subtitles | الضخم المتجول للحصول على أصوات المجتمعات الأفريقية الأمريكية |
| Karşılık olarak bazı kardinallerin oylarını aldı | Open Subtitles | بالمقابل، ساوم ..بعض الأصوات. لبعض الكاردينالات فى الكنيسة. |
| - oylarını biz saf dışı bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا الحصول على تلك الأصوات التي يملكها |
| Şerefli dostum daha insanlar kullanmadan önce oylarını mı sayıyor? | Open Subtitles | هل صديقي الشريف عد الأصوات قبل التصويت؟ |
| oylarını almak için onlarla yattınız yani. | Open Subtitles | لقد ضاجعتن الناخبين للتأثير على أصواتهم. |
| Sen onları kutsa ben de oylarını kapayım. | Open Subtitles | .. بمجرد منحهم بركاتك سوف يقدمون لي أصواتهم |
| Yarın duyacaksın gerçi ama, bir kaç kongre üyesi oylarını değiştirmeye karar vermişler. | Open Subtitles | ستسمع غدًا ، بعض اعضاء الكونجرس قرروا تغيير اصواتهم |
| Senin gibi konuşan birine halk neden oylarını versin ki? | Open Subtitles | لماذا يجب أن يعطيك الناس اصواتهم ؟ |
| Kadınların oylarını tutmak istiyorsan eğitimle başlamalısın. | Open Subtitles | إذا كنت تريد الحصول على تصويت النساء يجب أن تبدأ بالتعليم |
| Diğer jüri üyelerinin oylarını değiştirmeleri için oldukça ikna edici bir konunuz olması gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تقومي, يجب أن تقومي بحجة مقنعة جدًا للمحلّفين الآخرين ليُغيّروا تصويتهم |
| Senatör Trueba, sayımlar bitmek üzere ve insanlar bu sefer oylarını farklı kullanmışlar gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن الناس صوتوا بشكل مختلف هذه المرة |
| Böylece sıçtığımın parasını kazanıp sıçtığımın oylarını da alıyorlar! | Open Subtitles | ،و ذلك لكى يكسبون المال ! و يتم التصويت لهم |
| Haklı olduğunuzu göstermiş oldunuz, fakat korkarım biraz geç oldu. Seçmenler oylarını kullanmışlar bile. | Open Subtitles | وقد تمت برأتك وأخشى إنها تأتي بوقت متأخر، الناخبون أدلوا بأصواتهم |