| DNA'mızla oynadıklarını, DNA'mıza ekledikleri bir şeyle bağışıklık sistemimizi çökerttiklerini söylüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تقولين أنهم يتلاعبون بحمضنا النووي وأنهم قادرين على وقف جهازنا المناعي بإضافة شيء ما لحمضنا النووي؟ |
| Sabir bir rulet masasında oynadıklarını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنهم يتلاعبون في لعبة الروليت |
| Seninle oyun oynadıklarını görmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تلاحظ أنهم يتلاعبون بكَ؟ |
| Diğerinde ise, bir bilgisayara karşı oynadıklarını söylemişler. | TED | في محاولات أخرى، تمّ اخبارهم أنّهم يلعبون ضدّ حاسوب. |
| Tepenin Kralı oyununu oynadıklarını düşünmüştüm ama yanılmıştım. | TED | اعتقدت أنهم يلعبون لعبة ملك الجبل، ولكني كنت مخطئاً. |
| Denizle böyle oynadıklarını, daha önce hiç görmemiştim. | Open Subtitles | لقد لعبوا مع البحر كما لم أراهم يلعبوا من قبل |
| Bueno aires'de bu oyunu oynadıklarını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اكن اعلم انهم يلعبوا هذه الألعاب في بوينس آيرس |
| FBI'a kiminle oyun oynadıklarını göstereceğim. | Open Subtitles | سيرى الفيدراليون انهم لايعلمون مع من هم يلعبون سأحل هذه القضية بنفسى |
| Tanrı ve şeytanın, kendileri için rekabet oyunu oynadıklarını düşünüyorlardır. | Open Subtitles | الناس يكتشفون ان الرب والشيطان دائما يلعبون لعبة شد الحبل الحربية معهم |
| Bazı çocukların beyzbol oynadıklarını söyle mesela. | Open Subtitles | قل, هناك مجموعة من الاولاد يلعبون كرة القاعدة |
| Küçükken birlikte nasıl oynadıklarını hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | أتذكر كيف كانوا يلعبون سوية عندما كانوا فتيان صغار؟ |
| - Yani koç üniversitede birlikte basketbol oynadıklarını ama sonra, ...Winston'ın profesyonel olduğunu mu söyledi? | Open Subtitles | -إذن المدرب قال {\pos(192,230)}أنهم اعتادوا أن يلعبوا كرة السلة سوياً في الجامعة {\pos(192,230)}(ولكن بعدها (وينستون احترف اللعب |