"oynuyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يلعبان
        
    • يتلاعبون
        
    • يَلْعبونَ
        
    • يلعبون لعبة
        
    • يلعبن
        
    • إنهم يلعبون
        
    • تلعبان
        
    • يلعبوا
        
    • ان يؤدوا دور
        
    • انهم يلعبون
        
    • الذّل
        
    • يلعبونها
        
    • يراهنون
        
    • يعبثون
        
    • ويلعبون
        
    6 yıl önce birbirlerini boğazlıyorlardı. Şimdiyse barda bilardo oynuyorlar. Open Subtitles قبل ستّ سنوات كانا يتشاجران والآن يلعبان البلياردو في حانة
    Burada iki ayrı çocuğa ait iki video var. Bunlardan biri nörolojik olarak normal, diğeri ise otistik. Pong oynuyorlar. TED و ما سترونه هو مقطع فيديو لطفلين , أحدهما طبيعي, و الأخر مصاب بالتوحد يلعبان كرة الطاولة.
    Yıllardır rakamlarlarla oynuyorlar ve şikayetler başlayınca tekrar yapacaklar, bütün bildikleri bu. Open Subtitles هم يتلاعبون بالأرقام منذ سنوات وسيفعلونها مجددا بمجرد تلقي شكاوى المواطنين هذا كل ما يجيدونه
    Pazar ve Pazartesi akşamları oynuyorlar. Oh, tüh! Open Subtitles نعم،هناك يَلْعبونَ أيام الأحد وليالي الإثنين
    Bak, Earl. Doğru seçimi oynuyorlar. Hatırladın mı? Open Subtitles أنظر يا إيرل أنهم يلعبون لعبة الاختيار الصائب هل تتذكر ذلك
    Kadınlar, oyunckalarla oynuyorlar. TED تعرض هؤلاء النسوة وهن يلعبن بهذه الألعاب
    Kelimenin tam anlamıyla lazerlerle oynuyorlar fişek tabancasına göre sapanlara göre. TED إنهم يلعبون حرفيًا بالليزر بالنسبة إلى المقاليع، وبالنسبة إلى بندقية الرش.
    İkizlerim yeni katıldı. Meşe ağaçlarını oynuyorlar. Open Subtitles لقد انضم ولديَّ التوأم و هم يلعبان دور شجرتي الكافور
    Onlar da iyi. Dışarıda teknede oynuyorlar. Şey... Open Subtitles إنهما بخير إنهما بالخارج يلعبان علي القارب لا أعلم ربما خمسة أو خمسة ونصف
    Golf oynuyorlar. Yaşıtın ve maaşı altı sıfırlı. Hatta belki yedi. Open Subtitles هما يلعبان الجولف وهو في عمرك مع راتب بستة ارقام ربما حتى سبعة ارقام
    Bu şeyler görünmüyor, ama hava durumuyla oynuyorlar, şimdi bir program hazırlayıp, doğal olmayan hava durumlarını ara. Open Subtitles لكنهم يتلاعبون بالطقس، لذا أعدّي برنامج لأنماط الطقس الغير طبيعيّة
    Daha fazla para koparmak için seninle oyun oynuyorlar. Open Subtitles هم يتلاعبون بكما للحصول على المزيد من المال
    Onlar öyle oynuyorlar oyunu. Open Subtitles حسناً، هذه هي الطريقة التي يتلاعبون فيها بالأمر
    Yanlış aletle oynuyorlar, hem biliyorsun ben yüzme bilmem. Open Subtitles حَسناً، أولاً هم لا يَلْعبونَ بالأجهزةِ الصحيحةِ وثانياً، تَعْرفُ بأنّني لا أَستطيعُ السِباحَة
    Kart bizim yüzümüzden bırakıldıysa, bizimle oynuyorlar demektir. Open Subtitles أنت صحيح. إذا البطاقةِ تُرِكتْ بسببنا، ثمّ نعم، هم يَلْعبونَ الألعابَ.
    Diğer bütün bölük komutanları, askerlik oynuyorlar. Open Subtitles كل قادة الفصائل موجودون هنا إنهم يلعبون لعبة الجندي
    -Küçük kızlar ama iyi oynuyorlar. Open Subtitles وفقط ينهين المبارة انهن يلعبن بشكل جيد بالنسبة لعمرهن الصغير
    Şimdi iyi adamı oynuyorlar ama ilk fırsatta size 100 yıllık bir savaş açarlar! Open Subtitles إنهم يلعبون دور الطيبين الآن ولكن عند أول فرصة تحين لهم سيعلنون الحرب عليكم لمئة عام
    - Çok ciddi bir oyun oynuyorlar. Open Subtitles .وهما تلعبان لعبة خطيرة للغاية
    Oyunu benim gibi oynuyorlar. Open Subtitles إنهم يلعبوا بنفس الطريقة التي كنت ألعب بها
    Bilim adamı olmak yerine polisçilik oynuyorlar ve her şeyi çiğniyorlar. Open Subtitles كلهم يريدون ان يؤدوا دور الشرطة بدل ان يكونوا علماء و ينتهي الامر بهم بالتعثر فوق كل شيء
    Onlar sadece oynuyorlar, teknolojiyle neler yapabileceklerini keşfetmek için ve muhtemelen kendi kendilerine ne yapabileceklerini keşfetmek için, neye kabiliyetleri olduğunu. TED انهم يلعبون لكي يتكتشفوا حدود التكنولوجيا وربما حدود انفسهم وقدراتهم الخاصة
    Ruhlarımızla oynuyorlar, bizi süründürüyorlar, gururumuzla oynuyorlar. Open Subtitles إنهم يؤثرون بأرواحنا ، محاولين أن يذيقونا الذّل و الهوان ، يهدّرون آدميتنا
    O ve konken partisindeki arkadaşları bazen bununla oynuyorlar. Open Subtitles هي واصدقائها في نادي القمار يلعبونها بعض الأحيان
    50 milyon için başka nelere bahis oynuyorlar kim bilir. Open Subtitles سوف تتسائل ماذا أيضاً يراهنون عليه بـ 50 مليوناً
    Onunla oyun oynuyorlar. Bilerek "Satmak niyetiyle taşımak" diyorlar. Open Subtitles أنهم يعبثون بها ، جعلوا القضية حيازة بنية التوزيع
    İnsanlar toplanıp kelime oyunu oynuyorlar. Open Subtitles إنها حيث يحتشد الناس سوياً ويلعبون رقعة الأحرف.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more