| 6 yıl önce birbirlerini boğazlıyorlardı. Şimdiyse barda bilardo oynuyorlar. | Open Subtitles | قبل ستّ سنوات كانا يتشاجران والآن يلعبان البلياردو في حانة |
| Burada iki ayrı çocuğa ait iki video var. Bunlardan biri nörolojik olarak normal, diğeri ise otistik. Pong oynuyorlar. | TED | و ما سترونه هو مقطع فيديو لطفلين , أحدهما طبيعي, و الأخر مصاب بالتوحد يلعبان كرة الطاولة. |
| Yıllardır rakamlarlarla oynuyorlar ve şikayetler başlayınca tekrar yapacaklar, bütün bildikleri bu. | Open Subtitles | هم يتلاعبون بالأرقام منذ سنوات وسيفعلونها مجددا بمجرد تلقي شكاوى المواطنين هذا كل ما يجيدونه |
| Pazar ve Pazartesi akşamları oynuyorlar. Oh, tüh! | Open Subtitles | نعم،هناك يَلْعبونَ أيام الأحد وليالي الإثنين |
| Bak, Earl. Doğru seçimi oynuyorlar. Hatırladın mı? | Open Subtitles | أنظر يا إيرل أنهم يلعبون لعبة الاختيار الصائب هل تتذكر ذلك |
| Kadınlar, oyunckalarla oynuyorlar. | TED | تعرض هؤلاء النسوة وهن يلعبن بهذه الألعاب |
| Kelimenin tam anlamıyla lazerlerle oynuyorlar fişek tabancasına göre sapanlara göre. | TED | إنهم يلعبون حرفيًا بالليزر بالنسبة إلى المقاليع، وبالنسبة إلى بندقية الرش. |
| İkizlerim yeni katıldı. Meşe ağaçlarını oynuyorlar. | Open Subtitles | لقد انضم ولديَّ التوأم و هم يلعبان دور شجرتي الكافور |
| Onlar da iyi. Dışarıda teknede oynuyorlar. Şey... | Open Subtitles | إنهما بخير إنهما بالخارج يلعبان علي القارب لا أعلم ربما خمسة أو خمسة ونصف |
| Golf oynuyorlar. Yaşıtın ve maaşı altı sıfırlı. Hatta belki yedi. | Open Subtitles | هما يلعبان الجولف وهو في عمرك مع راتب بستة ارقام ربما حتى سبعة ارقام |
| Bu şeyler görünmüyor, ama hava durumuyla oynuyorlar, şimdi bir program hazırlayıp, doğal olmayan hava durumlarını ara. | Open Subtitles | لكنهم يتلاعبون بالطقس، لذا أعدّي برنامج لأنماط الطقس الغير طبيعيّة |
| Daha fazla para koparmak için seninle oyun oynuyorlar. | Open Subtitles | هم يتلاعبون بكما للحصول على المزيد من المال |
| Onlar öyle oynuyorlar oyunu. | Open Subtitles | حسناً، هذه هي الطريقة التي يتلاعبون فيها بالأمر |
| Yanlış aletle oynuyorlar, hem biliyorsun ben yüzme bilmem. | Open Subtitles | حَسناً، أولاً هم لا يَلْعبونَ بالأجهزةِ الصحيحةِ وثانياً، تَعْرفُ بأنّني لا أَستطيعُ السِباحَة |
| Kart bizim yüzümüzden bırakıldıysa, bizimle oynuyorlar demektir. | Open Subtitles | أنت صحيح. إذا البطاقةِ تُرِكتْ بسببنا، ثمّ نعم، هم يَلْعبونَ الألعابَ. |
| Diğer bütün bölük komutanları, askerlik oynuyorlar. | Open Subtitles | كل قادة الفصائل موجودون هنا إنهم يلعبون لعبة الجندي |
| -Küçük kızlar ama iyi oynuyorlar. | Open Subtitles | وفقط ينهين المبارة انهن يلعبن بشكل جيد بالنسبة لعمرهن الصغير |
| Şimdi iyi adamı oynuyorlar ama ilk fırsatta size 100 yıllık bir savaş açarlar! | Open Subtitles | إنهم يلعبون دور الطيبين الآن ولكن عند أول فرصة تحين لهم سيعلنون الحرب عليكم لمئة عام |
| - Çok ciddi bir oyun oynuyorlar. | Open Subtitles | .وهما تلعبان لعبة خطيرة للغاية |
| Oyunu benim gibi oynuyorlar. | Open Subtitles | إنهم يلعبوا بنفس الطريقة التي كنت ألعب بها |
| Bilim adamı olmak yerine polisçilik oynuyorlar ve her şeyi çiğniyorlar. | Open Subtitles | كلهم يريدون ان يؤدوا دور الشرطة بدل ان يكونوا علماء و ينتهي الامر بهم بالتعثر فوق كل شيء |
| Onlar sadece oynuyorlar, teknolojiyle neler yapabileceklerini keşfetmek için ve muhtemelen kendi kendilerine ne yapabileceklerini keşfetmek için, neye kabiliyetleri olduğunu. | TED | انهم يلعبون لكي يتكتشفوا حدود التكنولوجيا وربما حدود انفسهم وقدراتهم الخاصة |
| Ruhlarımızla oynuyorlar, bizi süründürüyorlar, gururumuzla oynuyorlar. | Open Subtitles | إنهم يؤثرون بأرواحنا ، محاولين أن يذيقونا الذّل و الهوان ، يهدّرون آدميتنا |
| O ve konken partisindeki arkadaşları bazen bununla oynuyorlar. | Open Subtitles | هي واصدقائها في نادي القمار يلعبونها بعض الأحيان |
| 50 milyon için başka nelere bahis oynuyorlar kim bilir. | Open Subtitles | سوف تتسائل ماذا أيضاً يراهنون عليه بـ 50 مليوناً |
| Onunla oyun oynuyorlar. Bilerek "Satmak niyetiyle taşımak" diyorlar. | Open Subtitles | أنهم يعبثون بها ، جعلوا القضية حيازة بنية التوزيع |
| İnsanlar toplanıp kelime oyunu oynuyorlar. | Open Subtitles | إنها حيث يحتشد الناس سوياً ويلعبون رقعة الأحرف. |