| Oz'a gelen her posta parçası açılır ve detaylıca incelenir. | Open Subtitles | كُل رسالَة تأتي لسجنِ أوز يجبُ فَتحُها و فَحصُها بدِقَه |
| Ama senin ve Miguel'in, Oz'a geldiğinden beri özel bir ilişkiniz vardı. | Open Subtitles | لكنكَ على علاقةٍ مُميزَة معَ ميغيل منذُ أن أتى إلى سجنِ أوز |
| Burada Oz'da... suçlu bir insanın bile katlanabileceğinden daha çok acı var. | Open Subtitles | هُنا في سجنِ أوز هُناكَ الكَثير منَ المُعاناة ليتَحملها حتى الرجُل المُذنِب |
| Oz'un senin için ne kadar değerli olduğunu bildiğimi söylüyorum. | Open Subtitles | و لكنني أقصد، أنا أعلم ماذا يعني أوز بالنسبة لك |
| Böylece Oz'a girip kardeşlerime yardım edebilirim. | Open Subtitles | يُمكنني الذَهاب إلى سجنِ اوز و أستطيعُ مُساعدةَ إخوتي |
| Riley'yle komandolar onu durdurdu. Ama onun Oz olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | رايلي و رفاقه استوقفوه، و لكنهم لا يعلمون أنه أوز |
| Normalde Oz'a bir polis memuru getirildiğinde onlara özel danışmanlık yaparım. | Open Subtitles | عادَةً عِندَما يُحضَر ضابِط شُرطَة إلى أوز أعطيهِ جَلَسات نُصح خاصَّة |
| Dorothy kasırgaya yakalandığında kendini Oz'da buldu. | TED | حين التهم إعصار دوروثي، انتهى بها المطاف في أوز. |
| Hala Oz'da iyi yemekler yersiniz, antrenman yaparsınız, düzenli sağlık kontrolünden geçersiniz. | Open Subtitles | مع ذلك, في أوز تحصل على طعام لائق تمارين, والفحوصات العادية |
| Oz'a ilk geldiğim zamanlarda bizden yaşlılara saygılı davranırdık. | Open Subtitles | عندما قدمتُ إلى أوز, كُنا نعامل كبارنا بكرامة. |
| Maalesef uzun süreli bakım için Oz'un yeterli ekipmanı yok. | Open Subtitles | للأسف أوز ليس بالمكان المُناسب للحصول على الرعاية الجيدة |
| Büyürken hem babam hem de büyük babam Oz'a geldiler. | Open Subtitles | عندما كنت مُراهقاً أبي وجدي كلاهما جائوا إلى أوز |
| Ryan, Oz'dan bugün çıkabilsen ne yapardın? | Open Subtitles | إذاً رايان, إن أُطلق سراحك من سجن أوز اليوم, ماذا تُريد أن تفعل؟ |
| Oz gardını düşürmek isteyeceğin en son yerdir. Reçetesini değiştiremez misin? | Open Subtitles | أوز هو المكان الأخير الذي تُريد أن تخذل به رفاقك |
| Oz, mezun olmayı başaramadığı halde en yüksek skoru alan öğrenci! | Open Subtitles | أوز ، هو أعلى شخص سجل درجات تساعد على الفشل فى التخرج |
| Willow. Israrla seni istiyor. Oz buldu. | Open Subtitles | آه ، إنها ويلو إنها تريدك حقا بشدة حسنا ، أوز وجده |
| Her yeri kazabilirim. Oz'da da kazacağım. | Open Subtitles | يُمكنني الحَفر في أي مكان سأحفرُ طريقي للهروب من سِجنِ أوز |
| Oz'daki mahkûmların yarısından fazlası liseyi bitirmemiş. | Open Subtitles | أكثَر من نِصفِ المساجين في سجنِ أوز لم يُنهوا الثانوية |
| Siz yeni komşumuz olmalısınız Ben NichoIas Oseransky. Bana Oz diyebilirsin | Open Subtitles | مرحبا لابد انك جارنا الجديد انا نيكولاس اوزلنسكى نادنى اوز |
| Oz arka tarafta ne çeşit bir toprak olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | اوز اتعرف نوع التربة الموجوة فى الفناء الخلفى |
| Oz haklıydı. Sen hala Gordon Shumway'sin, dolap çeviren adam. | Open Subtitles | آوز كان محقاً، أنت لا تزال جوردن شمواي ، المحتال |
| - Eğer istiyorsan bana Oz diyebilirsin. | Open Subtitles | نادي بــ أونس لو أردتي |
| Ve şimdi, size resmi olarak Oz'a hoşgeldiniz diyorum. | Open Subtitles | والآن، أستطيع أن رسميا أرحب بكم في عوز. |
| Tahliye şansını batırdım, ve Oz'da 10 yıl daha kalacaksın ve bu benim yüzümden. | Open Subtitles | لقد أضعت عليك الفرص للخروج بإطلاق سراح مشروط ستقضي 10 سنوات أخرى في أو زد وكل ذلك بسببي |
| Oz büyücüsü gibi ... yıldızlar uçuşuyordu kafamda, delice. | Open Subtitles | كانت أبقار تطير وأمور كهذه كان هناك " دورثي " والكثير |
| Peki ya Oz? Sence yaşadığı onca şey varken gelir mi? | Open Subtitles | و هل تظن "آز" سيحضر رغم كل مشاغله؟ |