| Mersin balığı derisi çok nadirdir ve son derece pahalıdır. | Open Subtitles | اه ، جلد سمك الحفش نادر جدا و مكلف للغاية |
| Seçimlerde adaylık yarışı pahalıdır ve insanın kendi parasıyla bunu yaptığı duyulmamış birşeydir. | Open Subtitles | الترشح للمناصب الحكومية غالي الثمن , إلا إذا فزت وليس هناك من يفعل ذلك بأمواله الخاصة |
| Ancak su yosununun bir dezavantajı var: Çok pahalıdır. | TED | هناك عقبة تواجه استخدام الطحالب، و هي أنها غالية جدا. |
| Ama süreç çok pahalıdır ve dünya etrafında birçok ülke için maliyet-engelleyicidir. | TED | ولكن هذه العملية مكلفة للغاية وغير مجدية إقتصادياً بالنسبة للعديد من البلدان حول العالم. |
| Ben hep hayal ettik Denize bir görünümü ama çok canım pahalıdır. | Open Subtitles | لكنه غالى جدا حبيبى لا تقلقى , اتفقنا؟ |
| Kirliliği azaltmaya çalışmak pahalıdır, bu nedenle işletmeler bunu yapmak istemez. | TED | تخفيض التلوث مكلف لذلك, الأعمال التجارية لا تريد عمل ذلك |
| Güvenli bir çalışma ortamı yaratmak çok pahalıdır, bu nedenle eğer güvenli bir çalışma ortamı yoksa işletme daha fazla para kazanır. | TED | وهو مكلف للغاية إذا كان لديك عمل آمن للبيئة لذلك الأعمال تصنع المزيد من الأموال إذا لم يكن لديهم بيئة عمل آمنة للبيئة |
| Suyun bu bölgelere taşınması için gereken altyapı ve enerjiyi sağlamak son derece pahalıdır. | TED | كما أن توفير البنية التحتية والطاقة اللازمة لنقل المياه عبر هذه المناطق جد مكلف. |
| Benim dondurmam biraz daha pahalıdır ama sanırım bu aile bu akşam iyi vakit geçiriyor. | Open Subtitles | الآيس كريم ربما يكون غالي قليلاً لكني اعتقد ان هذه العائلة يقضون وقت رائع |
| Biraz pahalıdır ama verdiğin her kuruşa değer. | Open Subtitles | انه المفضل لدي انه غالي بعض الشئ ولكنه يستحق |
| * bir ya da iki kere olsun * * bana kızgın kalmak pahalıdır * * ama bağışlamak bedava * * bağışlamak bedava * | Open Subtitles | ربما مره أو مرتين و لكن أن تبقى غاضباً مني .. فذلك غالي |
| Organ nakli ayrıca çok pahalı bir ameliyattır. Gerçekten çok pahalıdır. | Open Subtitles | عملية زرع أعضاء غالية جداً في أكثر الحالات مستحيلة لذا |
| Eminim saatin vardır ve eminim pahalıdır. | Open Subtitles | انا متأكد ان لديك ساعة وليست اي ساعة بل ساعة غالية الثمن |
| Sanat pahalıdır ve buna harcayacak paramız yok. | Open Subtitles | بأن الفنون غالية ونحن لا نستطيع تحمل كلفتها بعد اللآن |
| Üstelik hepsi çok pahalıdır, her bir set yüzlerce dolara mal oluyor. | TED | وعلاوة على ذلك، جميعها مكلفة للغاية، تكلف مئات الدولارات لكل مجموعة. |
| ( Gülüşmeler) Sadece acı verici olmakla kalmaz, pekçok bebeğin ve annenin ölümüne neden olur. Bu beyni yapması da çok pahalıdır. | TED | ضحك ولكنها ليست فقط مؤلمة .. بل تقتل الكثير من الأطفال وتقتل الكثير من الأمهات إنها مكلفة جدا في عملية إنتاجها |
| Onu kullanmak zorunda, ama pahalıdır. | Open Subtitles | كان يجب أن تحصل عليه , لكنه غالى |
| Bulunması zordur, çok pahalıdır ve sadece birkaç kişi tarafından kullanıyorlar. | Open Subtitles | يصعب نيلها، كما أنّها باهظة جدًّا، وتستخدم من قبل نخبة محدودة |
| Evet ama bu evre için gerekli doz oldukça pahalıdır. | Open Subtitles | أظن ذلك، لكن جرعة الدواء المطلوبة في هذه المرحلة المتأخرة مكلّفة. |
| Bana kaşmiri sevmeyen bir kişi bulsana. Çok pahalıdır hem. | Open Subtitles | هات لي شخصاً واحداً لا يحب الكشمير، إنه باهظ الثمن |
| - İnanılmaz. Burası muhteşem! Ama çok pahalıdır. | Open Subtitles | إنه غال جداً بالتأكيد المرء يحتاج إلى بطاقة إئتمان ليدخل حوض السباحة |
| Mesela, çöp kamyonları, pahalıdır, ama işin aslı satılmaları ve saklanmaları zor olması, | Open Subtitles | شاحنات القمامه كمثال غاليه ولكنها في الحقيقه صعب اخفائها واصعب بيعها |
| Burası pahalıdır. | Open Subtitles | هذا المكانِ غاليُ. |
| Fakat okula girmek çok zordur. - Çok da pahalıdır. - Ne kadar pahalı? | Open Subtitles | على ايّ حال, من الصعب جداً التسجيل بها, انها مكلفه جداً |
| IBM'in sözleşmeleri kısa ve pahalıdır. | Open Subtitles | تأجيرات "أي بي إم" قصيرة ومكلفة |