| Donlarımı seçmemde bana yardım et ki pantolonum yırtıIdığında sorun olmasın | Open Subtitles | رجـاءً، ساعدني في إرتداء بنطالي لم أعْد أستطيع السيطرة على أحشائي |
| Bilmiyorum.Bir şeyin yırtıldığını duydum ve eğer pantolonum değilse içime giydiğim bir şey yırtıldı. | Open Subtitles | لا أعرف؟ سمعتُ صوت شيء يتمزق ولم يكن بنطالي كان صادراً من أعماقي |
| Benimkini çıkartırsam pantolonum düşer. | Open Subtitles | أنا سأفقد ملابسي الداخلية إذا أزيل حزامى. |
| Kafam bi dünya olmuş, kızışmışım herhalde çünkü uyandığımda pantolonum çıkarılmıştı. | Open Subtitles | علي القول بأنه انقلب لشيء غريب فحين استيقظت كان بنطلوني مخلوعاَ |
| Bunu bildiğim zamanlar... pantolonum sadece ıslanırdı. | Open Subtitles | قبل أن أعرف بمرضي, كنت أظن بأن البنطال قد تبلل فقط. |
| Şu beni anaokulunda gördüğün fotoğrafta pantolonum kabarmamıştı. | Open Subtitles | صورتي تلك في الحضـانة التي رأيتِهـا ؟ ذلك لم يكن سروال منفوخـا كـانت حفـاظة فتى كبير |
| Sizin palavralarınız yüzünden benim pantolonum ayvayı yedi. | Open Subtitles | لقد أحرقت سروالى |
| pantolonum yok ama siz iki bayanı pantolonlarınızı çıkarmaya ve pantolunsuzlar restoranında bana eşlik etmeye davet ediyorum. | Open Subtitles | لا أرتدي بنطال لكني أريد أن أدعوكما يا فتيات لمرافقتي لخلع سراويلكم و الخروج معي إلى مطعم السروال المخلوع |
| Ya eti bitirecektim ya da pantolonum üzerimde kalacaktı. | Open Subtitles | حسنـاً،كان إمـا أن أنهي شريحة اللحم أو أبقي بنطالي عليّ |
| pantolonum henüz üzerimdeyken pazarlığımızı yapalım. | Open Subtitles | من الأفضل أن أتفاوض, طالما كنت مرتدياً بنطالي |
| pantolonum yerde olduğu için, dudak nemlendiricime ulaşamıyorum. | Open Subtitles | لقد كان بنطالي على الأرض فلم استطع الوصول لمانع تشققات الفم الذي استخدمه |
| pantolonum hakkında bir şey. | Open Subtitles | شيئُاً بخصوص بنطالي ؟ إنهم مُرفوعين للغاية. |
| Bu sayede pantolonum Dörtlü Başarı Duvarı'nda yer alabilecekti. | Open Subtitles | حتى أتمكن من تعليق بنطالي على حائطُ الإنجازاتِ الممتازة |
| Telefonum ve pantolonum soyuldu ve ben de daha güçlü olarak geri döndüm. | Open Subtitles | تم سرقة هاتفي و بنطالي و أنا أيضاً عُدت أقوى. |
| pantolonum tavandaki fanda kalmış. | Open Subtitles | ملابسي الداخلية تَلتصقُ في نصيرِ السقفَ. |
| pantolonum kaymaya başladı ve ben iç çamaşırı giymem. | Open Subtitles | ملابسي الداخلية تَبْدأُ نُزُول، ولا أَلْبسُ أيّ ملابس داخلية. |
| pantolonum da çok lekelendi. | Open Subtitles | هناك بعض الأوساخ تعرّض لها بنطلوني |
| pantolonum nasıl? | Open Subtitles | ماذا عن هذا البنطال الذي أرتديه؟ |
| Bu eski iş pantolonum. | Open Subtitles | هذا سروال عملي السابق |
| pantolonum! | Open Subtitles | سروالى! |
| Kot pantolonum, kot gömleğim ve montumla güneşin doğuşunu izledim. | Open Subtitles | شاهدت شروق الشمس في بنطال الجينز وقميص جينز و سترة جينز يا إلهي .. |
| Dolabımda giymek için deli olduğum bir deri pantolonum var. | Open Subtitles | أنا أملك سراويل جلد في خزانتي أتشوق وأموت لألبسها |
| Ortağımın "yönetici pantolonum" olarak adlandırdığı bu pantolonların iki çiftini aldım aslında. | TED | في الواقع أنا اشترى زوجا من هذه السراويل ذلك ما يدعوه رفيقي مايك سراويلي الإدارية |
| pantolonum bu yüzden havuç suyu kokuyor. | Open Subtitles | لهذا السبب رائحة السروال شبيهة بمياه المرحاض |
| Tırnakların batıyor pantolonum | Open Subtitles | اظافرك تنغرس فى اظافرك تنغرس فى هذا هو بنطالى |
| Sadece yüksek mevkidekilerle buluştuğumda pantolonum yukarıda kalır. | Open Subtitles | دائما ما أحتفظ بسروالي من أجل الزيارات. |
| Tostu almak için sıçradığımda pantolonum alev aldı. | Open Subtitles | عندما قفزت الى الشواية لأحصل على الخبز المحمّص أمسكت النار ببنطالي |
| pantolonum! | Open Subtitles | بانت لي! |