| Hiçbir Papa, gazetelerin grevde olduğu bir şehri ziyaret etmez. | Open Subtitles | البابا أبداً لا يزور مدينة حيث الصُحُفَ في حالة إضراب |
| Ne sen ne de Papa benim kızımı gayrimeşru kılabilir! | Open Subtitles | وأنت أو البابا, لا يمكنكم أن تجعلوا من أبنتى لقيطة. |
| Sevgili Fransiskan mezhebi üyeleri Kutsal Babamız, Papa, beni ve bu hizmetkarları kendi adına konuşması için yetkili kıldı. | Open Subtitles | أخوتي الأحباء من الطائفة الفرانسيسكانية أبانا المُقدس ، البابا ، خولني أنا و وخدامه المخلصين هؤلاء للتحدث بالنيابة عنه |
| Bu Papa'nın politik baskısını genişletme arayışında olan politik ve dini bir gruptu. | TED | كان هذا فصيل سياسي وديني سعى لتوسيع النفوذ السياسي للبابا. |
| Bu çürümüş et parçası Venedik başyargıcının kuzeni ve Papa'nın yakınıdır. | Open Subtitles | قطعةُ اللحمِ المتحللة تلك هي ابنُ عَم الدوق كاتِم أسرار البابا |
| Vermek zorundayım. Söylediğin gibi, Peter. "Ve bunu Papa söylüyor!" | Open Subtitles | يتحتم علي ذلك ، كما قلت بيتر انا البابا المختل |
| İsterse Daffy duck olsun, Ghandi olsun, hatta Papa olsun... | Open Subtitles | لكن حتى لو كان دافي دك او غاندي او البابا |
| Sizi haberdar etmeliydim ancak, Venedik'e daha yeni geldim ve Papa Kilise'ye bağlılığıyla bilinen son elçi eşinizin ailesini görmem konusunda çok istekliydi. | Open Subtitles | كان يجب أن أن أعلمكم بقدومي بما أنني وصلت للتو إلى البندقية بينما زوجك السفير يلفت نظر الكنيسة نسى البابا من فرط شوقه |
| Bir Hintli, bir Fransız ve Papa bir uçağa binmişler. | Open Subtitles | إذن ، هندى وفرنسى ومعهم البابا على متن طائره واحده |
| Papa serbest kalamayacağı için sen de Papa'nın vekili olacaksın. | Open Subtitles | ستصبح البابا عملياً , وبما ان قداسته قد يبقى أسيراً |
| Eğer Kral'ın boşanmasına izin vermezsen Papa'nın fikirlerine karşı gelmiş olursun. | Open Subtitles | إن رفضت الموافقة على الطلاق, فسوف تحرض اعتقاداً عظيماً ضد البابا |
| Eğer lehimde karar vermezse Papa'yı ateistlikle suçlayacağım ve istediğim kişiyle evleneceğim. | Open Subtitles | وإن لم تقرر المحكمة لصالحي قد أتهم البابا بالهرطقة وأتزوج من أريد |
| Ama Papa varken ya da sen, meselâ kolay değil. | Open Subtitles | بوجود أشخاص كـ البابا ، أو لأقل بوجودكِ الأمر عسير |
| Kitap Papa'yı öfkelendirdi ve 200 yılı aşkın süre yasaklı kitaplar arasında kaldı. | Open Subtitles | لقد أغضب الكتاب البابا و ظل في قائمة الكتب المحظورة لمدة مائتي عام |
| Peki Papa, Başpiskoposun sadık kalelerini Kral'a karşı zapt ettiğini biliyor mu? | Open Subtitles | ولكن هل يعرف البابا أن رئيس الأساقفة يُطالب بقلعة مَلكية ضد الملك؟ |
| Babam, Papa asla ayrım yapmaz en azından, kaz gelen yerden tavuğunu esirgemez. | Open Subtitles | أبي البابا لا يفرق بين أحد على الأقل ليس حينما توجد هناك أموال |
| Kendimi kırbaçlattığım gibi, Papa'ya da bildirip af dilemiştim. | Open Subtitles | مثلما وضعت نفسي للجَلْد، فقد قدمت كذلك عريضة للبابا |
| Alecto, Papa'nın en sevdiği vaftiz çocuklarından ve öğrencilerinden biridir. | Open Subtitles | آليكتو، الابن المفضل للبابا والتلميذ المفضل أيضاً إنه قدره ليصبح أسقف ربما يكون البابا يوماً ما |
| Hayır, Papa'nın altı askerini öldürmüş olman seni şüpheli listesinden çıkarıyor. | Open Subtitles | كلا، حقيقة قتلك لستة من الحرس البابوي تبعدك عن دائرة الإشتباه |
| Hem İmparator, hem de Papa, benim böyle bir belgeyi imzalamama karşı olacaktır. | Open Subtitles | أليس هذا نفاقاً بالطبع الإمبراطور بالطبع لا يوافق على توقيع هذه الوثيقه والبابا |
| Diyelim ki Papa'ya birisiyle mesaj yollamak istiyorum. Tanıyor musun böyle birisini? Güvenebileceğimiz birisini? | Open Subtitles | فلنقل أنني أريد أن أرسل رسالة لقداسته هل تعرف شخصاً تأتمنه على حياتك? |
| Çünkü Papa, o ve İmparator piç olduğu konusunda hemfikir. | Open Subtitles | لأن البَابَا وهو والإمبراطِور جمِيعهُم يتفِقون علَى أنهَا لَيست شَرعِيه |
| Papa's Tavuk ve Waffle, Amerika'daki yedinci büyük restoran zinciri. | Open Subtitles | كانت مطاعم بابا للوافل والدجاج في السبعينات أكبر سلسلة مطاعم في الولايات المتحدة |