| Diyor ki "Son derece alımlı, Lady Lou model iki parçalı frak." | Open Subtitles | يقولون، "إنه فاتن بسيط، فستان السّيدة ذو القطعتين." |
| Hayır, tadı daha iyi çikolata parçalı kurabiye yapabilecek biri varsa, bu kişi kesinlikle sensin. | Open Subtitles | اذا كان هناك أي أحد يمكنه صُنع كعك رقائق الشوكولاته بطعم افضل, انا متأكد انه انتِ |
| İki parçalı bir kalıpla üretildiğini gösteriyor. | Open Subtitles | وهذا يدل على صدر فيه مع قالب من جزئين. |
| Gördüğünüz gibi hava normalden biraz daha serin olacak, 10-15 derece arası ve parçalı bulutlu... | Open Subtitles | كما ترون ستكون على الجانب الابرد من المعدل مع درجات حرارة تتراوح بين منتصف و أعلى الخمسين فهرنهايت مع سماء غائمة جزئيا |
| Hâlâ parçalı bulutluyla yer yer güneşli arasındaki farkı anlamıyorum. | Open Subtitles | ما زلت لا أفهم الفرق بين المشمس جزئياً والغائم جزئياً |
| İki parçalı bir takım giyiyorsanız özel koruma olabilirsiniz. | TED | إن كنت ترتدي بدلة من قطعتين، من الممكن أن تكون الحارس شخصي. |
| Kazanırsak kutlamak için çikolata parçalı dondurma al. Patates kızartması. | Open Subtitles | سأحضر لك مثلجات للاحتفال بالفوز ورقائق البطاطا. |
| Bikini isteyen kadınlara, iki parçalı mayonuzu satmak mı iki parçalı mayo isteyenlerin birden bikini almasını önlemek mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تريد من إمرأة تريد شراء بيكيني أن تشتري القطعتين أو تريد أن تحرص على ان الإمرأة التي تريد القطعتين لا تشتري فُجاءة البيكيني؟ |
| Üstelik iki parçalı mayonuz onu göstermek için tasarlanmış. | Open Subtitles | التي صنعت له هذه القطعتين لتظهره |
| Çikolata parçalı kurabiyemi denemek ister misiniz? | Open Subtitles | هل ترغب بتجربة أحدى رقائق كعكات الشوكولاتة ؟ |
| Ve nane parçalı dondurma. Ama sadece nane parçalı olmalı. | Open Subtitles | ومثلجات رقائق النعناع وفقط رقائق النعناع |
| Sana nefis çikolata parçalı kurabiyeler alacağız. | Open Subtitles | ربما تحصل على بعض رقائق الشيكولاتة |
| Soru iki parçalı; | Open Subtitles | هذا السؤال ينقسم إلى جزئين. |
| parçalı bulutlu. | Open Subtitles | مغيم ومشمس جزئيا |
| Cuma, parçalı bulutlu ve soğuk, pazar ise açık. | Open Subtitles | الجمعه، جو غائم جزئياً وأبرد ، وجو صافي يوم الاحد |
| Şu anda gökyüzü parçalı bulutlu ve inişte hafif bir türbülansa yakalanabiliriz. | Open Subtitles | نحن مقبلون على جو غائم جزئياً وقد يحصل عندنا اضطراب في أثناء تقدمنا |
| Makyaj, sakız, Meg'in iki parçalı mayoyla fotoğrafı. | Open Subtitles | أدوات تجميل , علكة , صورة لميج في بدلة سباحة |
| Dondurmam da hem çikolatalı, hem de çikolata ve kurabiye parçalı olsun. | Open Subtitles | ونكهة المثلجات شيكولاتة ورقائق الشيكولاتة والكعك المحلاه |