| Elbiseleri de parçalanmıştı, değil mi? | Open Subtitles | ملابسها كانت ممزقة أيضاً صحيح؟ |
| Elbiseleri de parçalanmıştı, değil mi? | Open Subtitles | ملابسها كانت ممزقة أيضاً صحيح؟ |
| ve Louis'de asla unutmayacak beni evde bağlanmış olarak buldu kıyafetlerim parçalanmıştı | Open Subtitles | و "لويس" لن ينساه أيضا وجدني في المنزل مقيدة وملابسي ممزقة |
| 405.Otoban Katili de aynı şeyleri yapmıştı. Bütün kurbanlarının giysileri parçalanmıştı... | Open Subtitles | قاتل الـ"405" فعل ذات الشيء، جميع ضحاياه حملوا تلك القطوع في ملابسهم |
| Başpiskopos'tan alınan mermi, çarpmanın etkisiyle tamamen parçalanmıştı. | Open Subtitles | الرصاصه المستخرجه من جثه رئيس الاساقفه تشوهت بالكامل عند اصطدامها بوجهه |
| Tarih boyunca kardeşlerin taht kavgası yüzünden krallıklar parçalanmıştı. O da barış uğruna bir karar verdi. | Open Subtitles | و قد رأى ما يكفى من الممالك التى تمزقت بين الاشقاء المتعادون |
| Tüm eklemleri parçalanmıştı. | Open Subtitles | كل المفاصل ممزقة. |
| Ama artık parçalanmıştı. | Open Subtitles | إنها فقط كانت .. ممزقة |
| Kafam kanıyordu, ayaklarım parçalanmıştı. | Open Subtitles | رأسي كان ينزف، وقدمي ممزقة |
| Elbiselerim parçalanmıştı. | Open Subtitles | وملابسي ممزقة |
| 405.Otoban Katili de aynı şeyleri yapmıştı. Bütün kurbanlarının giysileri parçalanmıştı... | Open Subtitles | قاتل الـ"405" فعل ذات الشيء، جميع ضحاياه حملوا تلك القطوع في ملابسهم |
| Mermi çekirdeği, tanımlanamayacak şekilde parçalanmıştı. | Open Subtitles | لقد تشوهت الطلقه تماما بعدما اصطدمت بالقتيل |
| Elbette hayır. Eteğim zaten parçalanmıştı. | Open Subtitles | بالطبع لا تنورتي قد تمزقت بالفعل |
| Ayağı parçalanmıştı. | Open Subtitles | و تمزقت قدمها |