"parıldıyor" - Translation from Turkish to Arabic

• يلمع
• مشرقة
• المباني
• تشرق
• تشع
• تلمع
• ساطعة
• انه وهاج
• يتوهّج
• تلألُئ
• تشعان

Amerika Birleşik Devletleri'nin üzerinde kızıl bir ay parıldıyor.
قمر أحمر يلمع على الولايات المتحدة الأميريكية

parıldıyor... Yıldızlardan okuyor olmalı.
لقد قرأته يلمع فى النجوم

Günlerden cuma. Güneş parıldıyor.
اليوم هو الجمعة، الشمس مشرقة إنها الساعة الثانية عصراً

Öğleden sonra güneşi evlerin üstünde parıldıyor.
أشعة الشمس التي تنعكس عن المباني عند العصر.

Tanrılara armağan olduğu için parıldıyor. Altın bir post.
انها تشرق وتلمع انها هديه من الالهه , فروه ذهبيه

Tek bu sahnemiz kaldı. Güneş altın rengiyle parıldıyor.
لكن لدينا مشهد واحد فحسب بينما الشمس تشع لونها الذهبي المدهش هذا

Güneşin altında parıldıyor ve onu o kadar çok istiyorum ki çığlık atabilirim.
كانت تلمع في الشمس وأردتها بشدة لدرجة أن أصرخ

Güzel gözlerin, iki yıldız gibi parıldıyor.
جميلة هي عيونك .. إنها ساطعة مثل نجمين يلمعان

Bakın, parıldıyor.
أنظري, إنّه يتوهّج

Kulağının arkasında bir şey parıldıyor.
أنه يوجد شيء يلمع خلف اذنكِ

Saçlarım aslan yelesi gibi parıldıyor.
شعري يلمع كبدة أسد.

Huzurlu... Güneş parıldıyor, deniz masmavi...
ومكان هادئ, وشمس مشرقة, وبحر ازرق ,

Büyük bir meşe ardında parıldıyor.
* مشرقة من خلال شجرة البلوط القديمة *

Güneş parıldıyor!
الشمس مشرقة

Öğleden sonra güneşi evlerin üstünde parıldıyor.
أشعة الشمس تنعكس عن المباني عند العصر.

Bir yerde, ışık hiç olmadığı kadar, neredeyse güneş kadar parıldıyor.
عدا فى مكان واحد الذى تشرق فيه الأضواء كالشمس

Her şekil ve büyüklükteki iki binden fazla galaksinin yaydığı ışıkla parıldıyor.
إنها تشع بضوء اكثر من 2000 مجرة من كل الأشكال والأحجام

Şuna bakın.Paro ay parçası gibi parıldıyor.
إنظري إليها ! انها تلمع كقمر هذه الليلة

Çünkü bugün salı da ondan. Çünkü güneş parıldıyor.
.لأنه يومُ الخميس .ولأن الشمس ساطعة

Oksijen yeşil renkte parıldıyor.
يتوهّج الأوكسجين بلونٍ أخضر

Yıldızları gözlerimde parıldıyor..
هناك تلألُئ النجوم في عيونِي.

Onlar Promethean ateşinde hala parıldıyor.
العينان تشعان وتطلقان شرارات مبتكرة