| Peki o zaman paraşütçü askerlerin, 4 kilometrekarelik bir alanda bütün sivil nüfusu ortadan kaldırırken, ... sadece sizi sağ bırakmalarını nasıl açıklayacaksınız? | Open Subtitles | كيف تفسرين إنقاذ جنود مظلات العدو لكم، في الوقت الذي تخلصوا فيه من كافة المدنيين الآخرين، في نطاق أربعة كيلومترات مربعة؟ |
| Tek söyleyebileceğim, uzman bir paraşütçü olması gerektiğidir. | Open Subtitles | كل ما أقول أنه يجب أن يكون خبير مظلات |
| Her paraşütçü için vazgeçilmez bir ekipman | Open Subtitles | إنها مادة ضرورية فى معدات كل جندى مظلات |
| Komando saldırısı ve başka yanıltıcı taktikler normal ama manken paraşütçü fikri hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | نحن يُمْكِنُ أَنْ نَتوقّعَ هجماتَ الكوماندوز و أي وسائل تمويه أخرى. لكني لست مستريحا لهؤلاء المظليين المطاطيين |
| Onu almak için bir tabur paraşütçü gerekir. | Open Subtitles | الامر يحتاج الي كتيبة من المظليين لاحتلالها |
| Sekiz bin paraşütçü asker. Kaç planör var, belli değil. | Open Subtitles | ثمانية عشر ألف مظلي الله وحده يعلم عدد طائرات الإنزال |
| Buarada bir paraşütçü diğer başka bir paraşütçüyle aynı işi yapıyor | TED | هنا مشهد لمظلي مع مظلي آخر يقومان بالامر ذاته |
| Birkaç yılda Sandy gibi bir paraşütçü olabilirsin, | Open Subtitles | سنوات قليله خدمه في سلاح المظلات كحال ساندي هنا |
| Başçavuş Plumley ve ben paraşütçü birliğinden geldik... ki orada subay her zaman uçaktan ilk atlayandır. | Open Subtitles | الرّقيب الأوّل بلملي و أنا أتينا من سلاح المظلّيّون ... حيث يكون الضّابط دائمًا أوّل من يخرج من الطّائرة . |
| O bir profesyonel suikastçı ve paraşütçü asker. | Open Subtitles | إنه قاتل محترف، جندي مظلات |
| Ama Kore'de paraşütçü askerdim demiştin. | Open Subtitles | لكنك كنت جندي مظلات فى (كوريا) |
| - paraşütçü mü? | Open Subtitles | جندي مظلات ؟ |
| paraşütçü BİRLİĞİNİN CESUR ADAMLARININ ANISINA İTHAFEN... | Open Subtitles | و الرجال الشجعان التابعين لمجموعة المظليين المقاتلين الـ 517 |
| Yedi paraşütçü kiliseyi altı saat boyunca savunmuştur. | Open Subtitles | المظليين السبعة الذين دافعوا عن الكنيسة لست ساعات. |
| 1.82 boyunda, 80-90 kilo civarında özel kuvvetlerde paraşütçü. | Open Subtitles | ستة أقدام وثلاثه 200 باوند رجل مظلي من القوات الخاصة |
| Beni bir şeyler isteyen İsrailli aptal bir paraşütçü asker sanıyorsun değil mi? | Open Subtitles | تظنين أنني جندي مظلي اسرائيلي غبي يريد شيء منك ، أليس كذلك |
| paraşütçü birliğinde teğmen olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت انك كنت ملازم فى سلاح المظلات |
| paraşütçü Birlikleri Goose Green'i ele geçirdiler. | Open Subtitles | جنود المظلات أخذوا الأوز الأخضر... |
| Başçavuş Plumley ve ben paraşütçü birliğinden geldik... ki orada subay her zaman uçaktan ilk atlayandır. | Open Subtitles | الرّقيب الأوّل بلملي و أنا أتينا من سلاح المظلّيّون ... حيث يكون الضّابط دائمًا أوّل من يخرج من الطّائرة . |