"para ödüyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

• يدفعون
• دفعوا
• ويدفعون مالاً
• يدفع لي راتباً
• ما يدفع
• الناس تدفع
• رواتبنا

Bana fikirlerimi yazmam için para ödüyorlar, objektif olmam için değil.
حسناً إنهم يدفعون لي كي أكتب رأيي وليس كي أكون موضوعياً

Çok çabuk oldu ama bana para ödüyorlar anne, oynamam için.
الأمر حدث بسرعة حقاً لكنهم يدفعون لي يا أمي للعب الكرة

Bob! Bu insanlar sana çok para ödüyorlar.
بوب، هؤلاء الناس يدفعون الكثير.هل يمكنك إعادة النظر في هذا؟

Hepsi de burada olmak için çok para ödüyorlar; kişi başına 250 dolar.
كلهم دفعوا غاليا ليكونوا هنا.. 250 دولار للشخص

Müvekkillerimiz konuşmaya harcadığımız zaman için para ödüyorlar.
نأخذ رواتبنا بالساعة و عملائُنا يدفعون ثمن الوقت الذي نحن نتحدث فيه

Yazarlarına, popüler insanları yazmaları için çok para ödüyorlar.
يدفعون لصحافييهم 28000 دولار سنوياً لإيجاد شيء لكتابته بشأن النجوم الواعدة

Bir sonraki sensin! Demek ki bu adamlar hayatlarını tehlikeye atmak için para ödüyorlar?
إذن فهؤلاء الناس يدفعون ليعرضوا حياتهم للخطر

Siz iki gerzeğe gerçekten para ödüyorlar mı?
ما هذا؟ أحقاً يدفعون لكم لكي تتمثلوا كالأغبياء؟

Sonra tekrar inşaa etme zamanı gelince yıktığı şeyleri yeniden diksin diye adama para ödüyorlar.
وعندما يحين وقت إعادة بنائها يدفعون له ليصلح ما دمره

Ona hiç sahip olamasalar bile, insanlar kontrol için para ödüyorlar.
الناس يدفعون لاجل السيطرة حتى لو لم يكن معهم.

Ve çocuklar sana gerçek babaları hapisteyken sahte babalık yapman için sana para ödüyorlar?
وهؤلاء الصغار يدفعون لك لتكون والدهم المزيف بينما والدهم الحقيقي في السجن؟

Bak, tartışmaya açık bir işim olduğunu kabul ediyorum ama bana çok iyi para ödüyorlar.
انظر , لدي عمل يُشكّ به لكنهم يدفعون لي مال جيد وبما أن ليس لديّ زوج

bizim müşterilerimizin parası var. onlarla ilgilenmemiz için bize para ödüyorlar.
عملائنا لديهم المال يدفعون لنا ثمن رعايتنا لهم هؤلاء الناس لا يملكون شيئاً انهم بحاجة لي

Özel işler için bize iyi para ödüyorlar.
يدفعون لنا مبالغ حسنة من أجل مهمّات خاصّة.

Kara borsada bunun için oldukça iyi para ödüyorlar.
وهم يدفعون أموال جيدة جدًا في السوق السوداء مقابل ذلك

Aydınlanma kadar koruma için de para ödüyorlar.
يدفعون الكثير من المال في التنوير وأيضاً من أجل الحماية

Bakın, insanlar bir falcı ya da hayalet avcısı kiraladıklarında aslında mutluluk için para ödüyorlar.
إسمعا، عندما يدفع الناس لعرّاف أو لصيّاد أشباح، فإنّ ما يدفعون له حقاً هي السعادة.

Bunun için bana para ödüyorlar.
ذلك سبب أنهم دفعوا مقابلها الكثير.

Oralar tehlikeli yerler. Emniyeti sağlamak için çok para ödüyorlar.
إنّه عالم خطير، ويدفعون مالاً وفيراً لجعله آمناً

Bana bu çalışmaya dahil olmam için para ödüyorlar.
أريد أن أكون واضحاً, هو ان يدفع لي راتباً للمشاركة في هذه الدراسة

Müşterilerimiz bunun için para ödüyorlar.
هذا ما يدفع العملاء من أجله "يا سيد "لوران

Çocukları eğlendirmeniz için niye size para ödüyorlar anlamıyorum.
انا لا أفهم لماذا الناس تدفع لكَ لتُسلي أطفالهم