| Sanırım arabadaki adam, bir tur için daha para ödedi. | Open Subtitles | أعتقد أن الرجل الذي في السيارة قد دفع لدورة أخرى | 
| Burada olmam için para ödedi, bu otelin parasını, avukatımın parasını o verdi. | Open Subtitles | أعطاني المال اللازم لأكون هنا دفع من اجل هذا الفندق ومن أجل المحامي | 
| Elmasçı kaba adama bunlar için bir çanta dolusu para ödedi. | Open Subtitles | لقد دفع لرجل الماس السطحي ذلك مبلغ ضخم من المال لأجله | 
| Efendinin demek istediği, burada çalışmak için kimsenin kalmadığıdır, ve o da yeni makinalar kiralamak zorunda kaldı, tahıl için para ödedi, hepinizin yaptığı gibi. | Open Subtitles | ما يعنيه السيد أنه لم يكن هناك أحد ليعمل هنا لذا,أضطر ليؤجر ماكينات جديدة والتى دفع ثمنها بالحبوب كما يفعل معكم جميعاً | 
| Rekor derecede pahalı pullara ödedikten sonra,... ..Brewster bugün 600.000 dolar rekor para ödedi. | Open Subtitles | بعدما دفع أعلى سعر مقابل طابع بريدي اليوم يدفع 600 ألف دولار | 
| Stüdyo 5 aylık para ödedi, siz bir yıldır oradasınız. | Open Subtitles | الأستوديو دفع خمسة أشهر ومضى عام على إقامتكم هناك | 
| Bu adamlara ortaya çıkmaları için para ödedi ve sonra, sizi kurtarmış gibi göründü. | Open Subtitles | لقد دفع لهؤلاء الرجال ليأتوا، ثم أظهر الأمر وكأنه جاء لنجدتكم | 
| Beş parasızdım... ve bana çok iyi para ödedi. | Open Subtitles | لقد كنت مفلسه ولقد دفع لي الكثير من النقود | 
| Şu arabadaki adam bunun için bir servet değerinde para ödedi. | Open Subtitles | هذا الرجل في السيارة دفع ثروة من أجل هذا | 
| İki saatlik dünya turu için ikimize de para ödedi. | Open Subtitles | لقد دفع لنا مقابل ساعتين من الطواف حول العالم | 
| Dediğim gibi, ben kırtasiye malzemesi yapmam ama bu adam bana nakit olarak 20,000 dolar para ödedi. | Open Subtitles | كما قلت لا أفعل دعوات لحفلة عادة ولكن الرجل دفع 20 ألف من أجل الدعوات | 
| Büyük ihtimalle öyle olsada ben yarı barmen değilim kim annem için para ödedi bilmiyoruz. | Open Subtitles | رغم أنني أبدو أكثر كنصف نادلة طالبت من أمي معرفة طريقة دفع السعر | 
| Los Angeles'daki her sabıkalı gruba para ödedi ki Tuhon sığınacak bir yer arayıp oralara giderse onu kim bekleyecek bilin bakalım? | Open Subtitles | لقد دفع لكل منظمة أجرامية في لوس أنجلوس من أجل لو تمكن توهان من الوصل لبيت الأمان من سيكون بإنتظاره؟ | 
| Çünkü 8-track endüstrisi bunun ortaya çıkmaması için para ödedi. | Open Subtitles | و دفع مؤسسات الـ 8 مسارات المال لإبقائه صامتاً | 
| Yani biri Chris Jacoby'e vücudunda bulunan ilacı içmesi için para ödedi. | Open Subtitles | إذاً, تعتقد أن أحداً ما دفع لـكريس جاكوبي ليتناول عقاراً ما كالذي وجدناه في جهازه. | 
| Şimdi,Peoples Diane'yı bulmak için para ödedi onlara. | Open Subtitles | الآن بيبولز دفع لهم لايجاد دايان | 
| O herif ekmek için para ödedi mi? | Open Subtitles | هل دفع لكى هذا الرجل ثمن الخبز المدخن ؟ | 
| Bu adam ölüyor. Sizi çıkartmam için bana para ödedi. | Open Subtitles | هذا الرجل يحتضر، وقد دفع لي لإطلق سراحك | 
| İngiltere'deki en iyi okullarda ödemem için para ödedi... ama benimle asla yüz yüze tanışmadı. | Open Subtitles | لقد دفع لدراستي في أفضلالمدارسفي إنجلترا... ولكنه لم يرد أبداً مقابلتي شخصياً | 
| Adamın biri, çöpü oraya boşaltmam için bana para ödedi. | Open Subtitles | بَعْض الرجلِ دَفعَني للأَخْذ النفايات هناك. | 
| Aslında imtiyaz için bana para ödedi. Çok itaatkardı. | Open Subtitles | في الواقع دفعت لي الامتياز كانت مطيعة جداً |