| Sesiz olmak için para alıyorum Bunla birlikte eğlenceli olabiliyor. | Open Subtitles | ، يُدفع لي لأكون هادئاً ثم قد يكون ذلك ممتعاً |
| - Bana göre her kızın özel biri gibi görünmesi için para alıyorum, doğru mu? | Open Subtitles | أعتقد أنه يُدفع لي لأجعل كل فتاة تبدو مميزة, أليس كذلك؟ |
| Dinle. Seni korumak için para alıyorum. | Open Subtitles | أنصتي لما أقول أتقاضى أجراً كي أقوم بحمايتكِ، مفهوم؟ |
| Ortada şüphelenecek şey yokken, şüphelenmek için para alıyorum ben. | Open Subtitles | أتقاضى المال لأتشكك عندما لا أجد ما أشك فيه |
| Bırak yahu, hem pizza servisi için para alıyorum ben. | Open Subtitles | أتلقى راتبي لأوصل طلبات البيتزا |
| Yani parti planlama komitesi yöneticisi olmak için para alıyorum. | Open Subtitles | مما يعني أنه يتم الدفع لي لأكون رئيسة منسقي الحفلات |
| kural bir:ben çalışmama karşılık para alıyorum. | Open Subtitles | القاعدة الأولى : يجب أن أتقاضى أجري أو لا أعمل |
| Çünkü buna göre para alıyorum. Mahkemelerimiz çocukları hizaya getirecek durumda değil. | Open Subtitles | لأنه يُدفع لي على عدد الدعاوي المحاكم غير مُناسبة لتربية الأولاد |
| Bazen her zaman yapmayı istediğim şeyleri yapmak için para alıyorum. | Open Subtitles | أحياناً يُدفع لي لفعل أشياء لطالما أردت فعلها |
| Karşılarına çıkıp onlardan hoşlanmışım gibi yapmak için para alıyorum. Müşterilerimle duygusal bağ kurmam. | Open Subtitles | يُدفع لي لأقدم وأتصرّف كما لو كنتُ أحبّهم ولكنني لا أصبح عاطفيّة أثناء تعاملي مع العملاء |
| Koruman olmak için para alıyorum. | Open Subtitles | لا، لا أتقاضى أجراً كي أكون حارسك الشخصي |
| -Hayır hayır... -Senin koruman olmak için para alıyorum. | Open Subtitles | لا، لا أتقاضى أجراً كي أكون حارسك الشخصي |
| Dinle. Seni korumak için para alıyorum. | Open Subtitles | أنصتي لما أقول أتقاضى أجراً كي أقوم بحمايتكِ، مفهوم؟ |
| Bak, ben de senin gibi normal bir insanım... sadece düzüşmek için para alıyorum o kadar. Tamam, tamam. | Open Subtitles | إسمع ، أنا مجرد شخص عادي مثلك إلا أن أتقاضى المال لقاء ما أفعله |
| Erkekleri mutlu ettiğim için para alıyorum. | Open Subtitles | أتقاضى المال مقابل اسعاد الرجال |
| Bunu yaptığım için para alıyorum. | Open Subtitles | إنه بالضبط ما أتلقى راتبي لأجله |
| - Pek çok insandan para alıyorum. | Open Subtitles | أنا أتلقى راتبي من مجموعة من الناس. |
| Bir süper eşekarısını sürebilmek için para alıyorum. Bundan daha iyisi olamaz. | Open Subtitles | يتم الدفع لى لقياده طائره نفاسه لا يمكننى أن أطمح فى أفضل من هذا |
| Tek farkı, ben para alıyorum. | Open Subtitles | يتم الدفع لي مقابل هذا |
| Hayır, uçuş başına para alıyorum. | Open Subtitles | أتقاضى أجري بحسب عدد هذه التجاعيد |
| Bu benim işim. Bunun için para alıyorum. | Open Subtitles | انها وظيفتي هذا ما يدفعون لي لافعلة |
| Sen benim işimsin. Senin için para alıyorum. | Open Subtitles | أنت وظيفتى أنت الذى أحصل على أجرى من أجله |
| İklim modelleriyle ilgili şikayet belirtmek için para alıyorum. | TED | حقاً؟ انا أتقاضى راتباً لكي أشتكي بخصوص النماذج المناخية. |