| Bak. Yıllardır bu işi yapıyorum ben. Egan, paranoyak bir tip. | Open Subtitles | انظر ، أنا أفعل هذا منذ فترة طويلة إيجان مُصاب بجنون الإرتياب |
| Başından beri paranoyak bir adamdı. | Open Subtitles | إنه رجل مُصاب بجنون الإرتياب قبل تعرفنا إليه بفترة طويلة |
| Stres bozukluğu olan paranoyak bir eski askeri, seri katile yem olarak kullanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نستخدم محارب مصاب بجنون العظمة مع أضطراربات ما بعد الصدمة كطعم للسفاح. |
| O, evinin kapısından nadiren dışarı çıkan, paranoyak bir adamdır. | Open Subtitles | إنه منعزل بجنون العظمة حيث أنه لا يخرج عن ممتلكاته |
| Psikiyatrik rapora göre paranoyak bir durum söz konusu. Sebep bulamayınca deli de gitsin! | Open Subtitles | سيدي، التقرير النفسي، حدد حالة جنون الإضطهاد |
| Tam tamına paranoyak bir bölüm. | Open Subtitles | حالة جنون شك كاملة |
| Çok zeki, çok becerikli ve çok paranoyak bir sosyopat. | Open Subtitles | ماذا يكون اذا ؟ ذكى جدا , واسع الحيلة ,مصاب بجنون العظمة |
| Ne yazık ki bu onu paranoyak bir piç etmiş. | Open Subtitles | وقد أدى ما عليه للأسف لقيط بجنون العظمة أتقياء. |
| Gücünü artırmak ve kazanmak için hukuku manipüle eden paranoyak bir narsisttir o. | Open Subtitles | إنها مصابة بجنون العظمة وتتلاعب بالقوانين للوصول إلى السلطة وتصفية حساباتها |
| O paranoyak bir adam. Niye bu kadar şaşırıyorsunuz ki? | Open Subtitles | ولكنه في عزلة بجنون العظمة ألا ينبغي أن تكون أقل مفاجأة؟ |
| Bir toplantının ortasında paranoyak bir istihbarat servisi şefinin fotoğraflarını çekmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تحاول إلتقاط صور في منتصف حديث مع زعيم جواسيس مصاب بجنون العظمة |