| Burada Parası vardı, Parası vardı, işleri de taşındı. | Open Subtitles | كان لديه المال هنا، كان لديه المال هناك، وقال انه يناقل الاموال بينهما |
| - Bilmiyorum. Parası vardı. | Open Subtitles | كان لديه المال ولم يكن سعيداً هنا |
| - Kevin parasız değildi, Parası vardı. | Open Subtitles | كيفين لم يكن فقير كان لديه المال |
| Bu çiftçinin büyük bir arazisi ve bir sürü Parası vardı. | Open Subtitles | هذا المزارع كان يمتلك أرض كبيرة وأموال كثيرة |
| Parası vardı o uyduruk hediye dükkânından kazanamayacak kadar çok parası. | Open Subtitles | لقد كان يملك المال وليس من وظيفته بذلك المتجر الرخيص |
| Harlem'in Cenneti'ni daima varsıl tutacak Parası vardı. | Open Subtitles | كان لديه مال كاف لإبقاء"هارلمز بارادايس" برأس مال وفير. |
| Parası vardı. | Open Subtitles | وقال انه لديه المال. |
| Tanrı'ya Şükür Parası vardı. | Open Subtitles | الحمدللهانهكان لديه المال |
| Cromwelllerin Parası vardı. | Open Subtitles | كرومويل لديه المال. |
| Evet ama Ross Perot'tan beri bu kadar tecrübesiz biri ciddi bir rakip olmadı ve en azından onun Parası vardı. | Open Subtitles | لا يوجد شخص ضئيل الخبرة هكذا ترشح قبلًا منذ (روس بيروت) وهو على الأقل كان لديه المال. |
| Parası vardı, çoğunu bana harcıyordu. | Open Subtitles | لديه المال |
| Babası eskiden araba satardı ve sayabileceğinden fazla Parası vardı. | Open Subtitles | والده اعتاد أن يبيع السيارات وأموال لا يمكن حصرها. |
| İyi biri değildi, ama Parası vardı, yakışıklıydı bu sebeple her zaman bedava geçiş hakkı kazanırdı. | Open Subtitles | لم يكُن لطيفاً، ولكن كان يملك المال والجمال إذن كان يحصُل على أشياء مجّانية. |
| Şehirdendi, Parası vardı. | Open Subtitles | كان من المدينة، كان لديه مال |