"parasıyla" - Translation from Turkish to Arabic

    • أموال
        
    • بأموال
        
    • بمال
        
    • بنقود
        
    • أمواله
        
    • ماله
        
    • بأمواله
        
    • نفقة
        
    • اموال
        
    • بمالها
        
    • بنقوده
        
    • باموال
        
    • مالِ
        
    • على حساب
        
    • أنفقت نقود
        
    Charlie orada hayatımı kurtardı ve Şimdi bende onun parasıyla ilgileniyorum. Open Subtitles تشارلي أنقذ حياتي في السجن والآن أنا مسؤول عن أموال تسويته
    Sen annenin nafaka parasıyla alacağı birinci sınıf biletle uçarsın. Open Subtitles أنت ستحلق في الدرجة الأولى مع والدتك بكل أموال الطلاق
    Yasadışı uyuşturucu parasıyla finanse edilip terör estiren ve diğer ülkeleri ele geçiren gangster ve gerillaları istemiyoruz TED فنحن لا نريد رجال عصابات ومسلحين ممولين بأموال المخدرات االغير شرعية وترهيب والاستيلاء على الشعوب الأخرى
    Tanrının unuttuğu bir yerdeki küçük hoş, kış hasadının parasıyla dolu bir banka. Open Subtitles بنك مزارعين جميل وصغير فى نهاية الا وجود اين يحتفظوا بمال حصاد الشتاء
    Öyle bir şey söylemedim. Ve arkadaşının parasıyla alacağın şey açmana izin vermedikleri bir paket olacak. Open Subtitles وماستستعيدة بنقود السيدة سيكون عبوة غير مسموح لك بفتحها بدونها
    Ayrıca el koyabileceğimiz, uyuşturucu parasıyla beslenen mülkler de var. Open Subtitles وهناك معلومات مهمة تكتشفها من الشارع أمور للتغطية عن أموال تجارة المخدرات
    Vergi ödeyenlerin parasıyla rahat mıyım diye görmek için mi geldiniz? Open Subtitles هل عدت لتتأكد أن أموال دافعي الضرائب تستخدم جيدا من أجل راحتي ؟
    Şunu unutma, araç geri giderken ecstasy parasıyla gitmek durumunda. Saat 11. Open Subtitles ولكن , العربه يجب أن ترجع وبها أموال الأقراص
    Şirket parasıyla yeni eşya almadığımı kanıtlamamı istiyorlar. Open Subtitles يريدون أن التحقق من أنّها ليست من أموال الشركة
    Küçük miktarlarda kredi almak isteyen müşterilerimiz olacak insanlar mudilerimizin parasıyla kumar oynadığımızı düşünecekler. Open Subtitles و سنحرص على أن يكون لدينا مزيد من الزبائن اللذين يسعون للحصول على قروض صغيرة سيظن البعض أننا نقامر بأموال المودعين
    Oh, evet, Jenkins hep Rinditch'in parasıyla ilgilenmiştir. Open Subtitles نعم, جينكنز كان دائما مولعا بأموال السيد رينديتش
    Şirketin parasıyla yaptığım ilk yatırım tamamen bir felakete dönüştü. Open Subtitles أول استثمار قمت به بأموال الشركة وكان كارثياً
    Sonunda fidye parasıyla geldi ve ben artık buzdolabında yaşamıyorum. Open Subtitles لكنّه ظهر لي بمال فدية، ولا تريني أعيش في ثلّاجة.
    Sigorta parasıyla delice bir şey yapmaya gitmedin, değil mi? Open Subtitles أمي، لم تفعلي شيئا جنونيا بمال التأمين، أليس كذلك؟
    Kocasının parasıyla ünlü olmuş sosyetik ev sahibemiz aynı zamanda Tina Brown 'ın yakın bir dostuydu. Open Subtitles مضيفة حفلات من القسم العلوي مشهورة بمال زوجها
    İnsanlar vergiyi Roma parasıyla mı ödesin? Olmayan tanrıların resimleri var üzerinde! Open Subtitles أتتوقعون أن يدفع الناس الضرائب بنقود رومانيه؟
    Kasaya zorla girilmiş gibi gösterdikten sonra kendi parasıyla mücevherlerini çaldı. Open Subtitles بعد أن قام بجعل الخزانة و كأنها قد كُسرت، قام بسرقة أمواله و مجوهراته الخاصة
    Onun parasıyla çocukların okul taksitini ödüyorum. Bir nevi veli sayılır. Open Subtitles ماله يدفع الرسوم الدراسية لأولادى إنه عمليا والد أطفالى فى المدرسة
    Seçimlerde adaylık yarışı pahalıdır ve insanın kendi parasıyla bunu yaptığı duyulmamış birşeydir. Open Subtitles ‫الترشح للمناصب الحكومية غالي الثمن , إلا إذا فزت ‫وليس هناك من يفعل ذلك بأمواله الخاصة
    Mürebbiye, hayırseverlerin parasıyla karşılanacak bir evde kalacak ve yılda 15 sterlin alacak. Open Subtitles المعلمة ستمتلك كوخًا على نفقة الهبات الخيرية. وستجني خمسة عشر باوندًا في السنة.
    Vergi parasıyla porno alınmasına alt sınır mı getireceksiniz yani? Open Subtitles هل تضع سقف اعلى لما يجب ان ينفق على الافلام الاباحية من اموال دافعي الضرائب
    Biri ya da birileri onun parasıyla üçkağıtçılık yapıyor. Open Subtitles ذلك، أو أنهم يلعبون نوعا من لعبة قذرة بمالها
    Birde Küçük Joe kitabı alacakmış. Karne parasıyla. Open Subtitles وكان يتحدث عنها طول اليوم وهو يريد شراء قصة جو الصغير بنقوده
    Kartal Yuvası, Nazi birliğinin parasıyla Hitler'e doğum günü hediyesi olarak yaptırılmıştı. Open Subtitles "وكر النسر" كانت هديه لعيد ميلاد "هيتلر" بُنيت باموال الحزب "النازي"
    Diane aradı. Joe'nun parasıyla ilgili sorduğunuz saçmalıkları anlattı. Open Subtitles ديان دَعتْ وأخبرتْني عن الفضلاتِ جِئتَ سُؤال عن مالِ جو.
    Uzun ve etkisiz bir araştırma öneriyorum tabi ki vergi mükelleflerinin parasıyla. Open Subtitles أقترح إجراء أبحاث مطولة على حساب دفع الضرائب طبعاً
    Bu ayın telefon faturası parasıyla geçen ayın elektrik faturasının yarısını ödedim. Open Subtitles لقد أنفقت نقود فاتورة الهاتف لدفع النصف المتبقي من فاتورة الكهرباء السابقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more