| Tamir etmezsek 300 mil çaplı bölgedeki her şey parlamaya başlar. | Open Subtitles | إن لم نصلحه قريباً فإن كل شيء داخل دائرة 300 ميل سوف يتوهج |
| ve kalbi bir kez daha parlamaya başladığı zaman, onu göğsünden çıkarıp | Open Subtitles | وعندما يتوهج قلبها ينزعونه من صدرها |
| Her zaman bir iblisin karşısında parlamaya başlar. | Open Subtitles | حالما يظهر أي عفريت يتوهج |
| Çok iyi göremiyorum. parlamaya baktım. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أرَ بشكل جيّد فلقد نظرتُ إلى الوميض |
| - parlamaya başlıyorlar. | Open Subtitles | لقد بدأت في الوميض! |
| ! O bilezik sen dönüşmeden önce parlamaya başlayacak. | Open Subtitles | هذا السوار يتوهج قبل أن تتحول |
| "Tablet parlamaya başlıyor." | Open Subtitles | اللوح يبدأ يتوهج". |