| Ne kadar sıkı kavrarsan o kadar hızlı parmaklarının arasından kayıyor. | Open Subtitles | كلما حاولتي أن تقبضي عليها بشدة كلما انزلقت من بين أصابعك أسرع |
| Ama en küçük bir şüphen dahi varsa jüriyi parmaklarının arasından kayan kum misali kaybedersin. | Open Subtitles | ,لكن إن انتابتك , لوهلة لحظة شك ستخسرينهم كما يتلاشى الرمل من بين أصابعك |
| Kumun parmaklarının arasından kayıp gitmesi gibi dünyanın değişmesini izledin. | Open Subtitles | العالم يتغير كالرمال تنثال من بين أصابعك |
| Kocamın trajedisi çok uzun yaşamayıp ailenin varlığının parmaklarının arasından süzülüp gitmesiydi. | Open Subtitles | مأساة زوجى انه عاش طويلا لقد اضاع ثروة العائلة من بين اصابعه |
| Ve o anda, bütün umutlarının ve hayallerinin parmaklarının arasından kayıp gittiğini fark edeceksin. | Open Subtitles | وستدرك كُل أمل وحلم حظيت بهِ يبدأ ينسال من أصابعك. |
| Gerekirse öldürüp, parmaklarının arasından alın. Onsuz geri dönmeyin. | Open Subtitles | انتشلوه من بين أصابعه الميتة إذا أجبرتم لا تعودوا بدونه |
| Nazikçe parmaklarının arasından kaysın. | Open Subtitles | ولكن دعيه يتحرك بلطف بين أصابعك |
| parmaklarının arasından kayıp gidiyor. | Open Subtitles | ينزلق من بين أصابعك. |
| * parmaklarının arasından akar gider * | Open Subtitles | يتلاشى بين أصابعك |
| Sadece kil parmaklarının arasından kayacak. | Open Subtitles | فليتسرب الطين من بين أصابعك. |
| parmaklarının arasından kayıverir. | Open Subtitles | يمكن أن ينزلق مِن بين أصابعك. |
| En büyük düşmanı Kont Elrond'un parmaklarının arasından kaçmasına izin verdi çünkü tek düşündüğü Vivian'ı korumaktı. | Open Subtitles | ترك الكونت "الروند"، خصمه الأعظم يهرب من بين اصابعه لانه اعتقد فقط ان هذا يحمي "فيفيان". |
| Arthur'un parmaklarının arasından kayıp gitmesine izin verdin. | Open Subtitles | لقد تركت(آرثر)ينزلق من أصابعك |
| Bir şüpheli daha parmaklarının arasından kayıp gitmiştir. | Open Subtitles | وينفذ من بين أصابعه مشتبه آخر به |