| Usulca parmaklarına geçir... Şey... Büyükannem öldüğünde bol çorap giymek istediğini söylemişti. | Open Subtitles | سأغطي أصابع قدميها برفق قالت لي جدتي أنها ترغب بارتداء الجوارب الواسعة |
| Bu motoru birinci oyuncunun parmaklarına güç vermek için kullanıyoruz, üç saniye sürüyor ve duruyor. | TED | ونستخدم هذا المحرك لتطبيق قوّة على أحد أصابع اللاعب لمدة ثلاث ثوان ومن ثم فإنه يتوقف. |
| parmaklarına iyi sargı bezi olur. | Open Subtitles | سنصنع منها ضمادات جيدة لأصابعك. |
| Kapılar kapanıyor. parmaklarına dikkat et. | Open Subtitles | الأبواب تقفل إنتبه لأصابعك |
| Buraya kadar geldiğine göre sanırım hiç uyumadın ve parmaklarına kramp girmek üzere. | Open Subtitles | بما أنّك وصلت لهذا القدر، فلا بدّ أنّك لم تنم بعد، وأصبحت أصابعك تتشنّج، |
| 45 yaşın altındaki herkes, parmaklarına mükemmel şekilde dokunabilir... | Open Subtitles | أي شخص لم يتجاوز ال45 من عمره يستطيع ان يلمس اصابع أقدامه |
| Tam tersi. manikürlü tırnakları var ve parmaklarına lazer epilasyon yaptırmış. | Open Subtitles | بل على العكس تماما. الأظافر مقلمه الشعر على أصابعه مزالٌ بالليزر |
| Sayende, karmaşık sorunlarımı düşünmeyi bırakabiliyorum... ve garip bir şekilde birbirine yapıştırdığın parmaklarına konsantre oluyorum. | Open Subtitles | شكرا لك ، لا أستطيع التوقف عن التفكير حول المشاكل المعقدة إني أركز على الأصابع التي ألتصقت بشكل غريب سويــة |
| Felç vücudunu yavaşça kapatmşıtı, ayak parmaklarından başlayarak, bacaklarına gövdesine, el parmaklarına ve kollarına. | TED | تمكن الشلل من جسده ببطء، بداية من أصابع قدميه، ثم ساقيه، جذعه، أصابعه وذراعيه. |
| Ayak parmaklarına bas. Tekrarla. Sıradaki! | Open Subtitles | ضع أصابع قدميك على الأرض قم بها مرة أخرى |
| Ne yazık ki paranın bir parçası Louise'in parmaklarına takıldı. | Open Subtitles | لسوء حظها وعلى عجلتها تركت جزء صغير جدا من فئة ألف فرنك ورائها ممسوكه في أصابع المرأة الميته |
| El ve ayak parmaklarına dikkat. | Open Subtitles | انتبه لأصابعك وأطرافك |
| parmaklarına ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حصل لأصابعك ؟ |
| parmaklarına bak. | Open Subtitles | حسنا، إنتبه لأصابعك |
| parmaklarına dikkat et. Ayaklarını içeri sok. | Open Subtitles | أنتبهي لأصابعكِ أدخلي أصابعك وقدمكِ للداخل |
| Sadece, hiçbir şey o küvette öylece oturmanın tadını vermiyor ama sürekli ayak parmaklarına bakmak, sıkıyor bir müddet sonra. | Open Subtitles | .. حسناً، أنا فقط لا يوجد هناك شعور أفضل من الجلوس في الحوض ولكن الأمر يزداد مللاً عندما تنظر إلى أصابعك طوال الوقت |
| - O minik tuşlara basmakla parmaklarına zarar gelmez. | Open Subtitles | انها لن تؤذي أصابعك لدفع تلك الأزرار قليلا وحاول. |
| Ayak parmaklarına basasın diye yapıyorum. Haydi kıpırda. | Open Subtitles | فقط لتظل واقفا اصابع قدميك تحرك بأستمرار |
| Tam tersi. manikürlü tırnakları var ve parmaklarına lazer epilasyon yaptırmış. | Open Subtitles | بل على العكس تماما. الأظافر مقلمه الشعر على أصابعه مزالٌ بالليزر |
| - Bu adamlar manyak. parmaklarına bahse girmeyi istiyorlar. | Open Subtitles | -هؤلاء الفتيان مجانين يريدون البدء بقطع الأصابع |
| Çünkü ben acıyı dostum yaptım ve ölümün parmaklarına ipek mendillerle dokunuyorum." | Open Subtitles | لأننى جعلت من الألم صديقا لى "بينما أمسك بأصابع الموت" |
| parmaklarına baktım. | Open Subtitles | لقد نظرتُ لأصابعه ... |
| Gitmesi için kendine ve parmaklarına izin ver arzunun şiiri benim bedenimde | Open Subtitles | اترك نفسك تذهب واترك اصابعك تكتب قصيدة الرغبة، على جسمي |
| Biraz parmaklarına sür ve gözlerine hafifçe sür. | Open Subtitles | فقط ضعي القليل علي إصبعكِ وتظاهري بفرك عينيكِ |
| parmaklarına dikkat et! | Open Subtitles | انتبهي لاصابعك... |
| Ben konuşmaya başladığımda parmaklarına inme inmiş gibi kalıyor. | Open Subtitles | عندما تتحدثون تبدأ بالكتابة وعندما أتحدث, تتوقف أصابعها, وكأنها مشلولة أو ماشابه. |
| Simon der ki "Ayak parmaklarına dokun." | Open Subtitles | الآن، سايمون يَقُولُ، "الَمْسُّ أصابعَ قدمكَ." |