| Belki fark etmedin ama çocuklar bu ara biraz pasaklı görünüyor. | Open Subtitles | ربما انت لم تلاحظي لكن الأولاد يبدون بشكل فوضوي بالأونة الاخيرة |
| Kirli havlularını etrafta bırakıyor. pasaklı. | Open Subtitles | يترك المناشف القذرة في كل مكان انه فوضوي |
| - Güverteyi temizle. - Esas sen güverteyi temizle küçük pasaklı... | Open Subtitles | إمسح الطوابق إمسح الطوابق بنفسك، أنت قذر |
| Debra pasaklı göründüğümden dolayı üzerime geliyordu kendi de "Şuna bak, ona bak" diye söyleniyordu. | Open Subtitles | ديبرا كانت تزعجني على كوني ساذج وكانت مرتدية ومتفاخرة كأنها تقول انظرو الى هذا وهذا |
| Bende öyle düşünüyorum,ama çok pasaklı ve utandırıcı ve evde tembel. | Open Subtitles | إعتقدتُ هذا أيضا ، لكنها مهملة . و تحرجني و كسلانة في البيت |
| Bilgisayarımızı göz önüne koyar, bu şirketi uçurur ama biz pasaklı, akşamdan kalma görünüyoruz. | Open Subtitles | وضع حاسوبنا على الخريطة, نقل هذه الشركة إلى مقام أعلى, لكن إن بدونا مهملين و غير جديرين بالثقة, |
| Bittiğindeyse, senin ne kadar pasaklı olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | وعندما إنتهيت أخبرتك أنك فوضوية جداً |
| Biz pasaklı insanlar çöplerimizi yol kenarına atıyoruz, heryer tavuk, kemikleri etsuları, meyve suları artıklarıyla dolu. | Open Subtitles | بينما نكون بشرا ً قذرين نرمي القُمامة عند الطرق الجانبية ونترك العصائر وعُصارة اللحم وعِظام الدجاج في كل مكان. |
| Bu iş sıradan bir adamı sokaklardan çekmek için yapılmış epey pasaklı bir adam kaçırma işi gibi duruyor. | Open Subtitles | حسنا ، ذلك يبدو مثل اختطاف فوضوي جميل فقط من اجل انتزاع شاب عادي من الشوارع |
| Kahramanının pasaklı biri olduğunu öğrenmek üzücü. | Open Subtitles | من المحبط جدّاً أن تكتشف أن بطلك شخص فوضوي. |
| pasaklı ama. İnsanları yaralamak öyle kolay ki. | Open Subtitles | الأمر فوضوي أن الناس قابلون للتحطم |
| Ama genel bir kural olarak, pasaklı zihinler cinayet işlemez. | Open Subtitles | لكن كقاعدة عامة العقول القذرة لا تَرتكبُ جريمة قتل. |
| İşte bu pasaklı ablanla neden aniden ortak olmak istediğinin gerekçesini gösteriyor. | Open Subtitles | لماذا ترغبين فجأة بممارسة التجارة مع أختك الكبيرة القذرة |
| Ve bunlar da aptal müziklerini çalarak, pasaklı aileleriyle sınırı geçerek ülkemize gelmeye devam ediyorlar. | Open Subtitles | ولا يزالون قادمين فحسب يعبرون الحدود مع عائلتهم القذرة يضعون موسيقاهم الحمقاء |
| Orada pasaklı asker olduğunu öğrenirsen, Onların hepsini toplayıp temiz olmayı öğreteceksin. | Open Subtitles | سوف تتعلمون انه لو وجد جندى واحد قذر فانه يقع على عاتقكم ان تعلموه ان يكون نظيفا |
| Soğuk, dağınık ve biraz pasaklı olmalısın. Seni koklamalı. | Open Subtitles | لا، لا، أنت يجب أن تكون قذر ورائحتك فظيعة يجب أن تشم رائحتك |
| Uyuşturucu müptelası olduğumu düşünüyordum burada pasaklı bir çocuğa döndüm. | Open Subtitles | أحد الفتيان أعتقدت انه سكران هُنا، ولكن تبين أنه مُجرد ساذج. |
| Tamam. Kişisel alışkanlıklarım konusunda daha pasaklı olmaya gayret edeceğim. | Open Subtitles | حسناً سأسعى لأكون مهملة في عاداتي الشخصية |
| Hırsızız diye, pasaklı olmamız gerekmiyor. | Open Subtitles | فقط لأننا لصوص لا يعني أن نكون مهملين. |
| - Çok pasaklı ve çirkin bir yiyicidir. Bunu sevgiyle söylüyorum. | Open Subtitles | إنها فوضوية وشرهة قبيحة أقول هذا بالحب |
| Sen ve Eddie pasaklı olmak istiyorsanız bunu kendi evinizde yapın, benimkinde değil. | Open Subtitles | أنتِ وايدي ترغبان بأن تكونا قذرين لا بأس بهذا ، افعلوها بمنزلكم ! |
| Endişelenmen gereken şey, pasaklı biri olmaya başlaman. | Open Subtitles | مايجِبُ عليك أن تقلق منه هو كيف تكون قذراً |
| Aptal pasaklı kadın, köpeği mi yollamış? | Open Subtitles | هذة القذره الحمقاء ارسلت الكلب؟ |
| Üç kâğıtçı, pasaklı, yanlış adamlarla takılan. | Open Subtitles | "شادى","سليزى" تلهو مع رفاق السوء |
| Bu kadar pasaklı birinin dikkatli olması ilginç. | Open Subtitles | بالنسبة لشخص مهمل فهو قطعا حذر عندما يهم الأمر |
| "Sevgili 7 cüceler; Huysuz, Meraklı, pasaklı, Saygılı, Obur, Dövüşçü ve Kurt! | Open Subtitles | "أعزّائي، (جزّار)، (نابليون)، (جراب)، (هاف برينت)، (ذئب)، (تشاك)، (وغريم)" |
| Hiçbirinizin pasaklı görünmemesi benim işim. | Open Subtitles | من واجبي أن أحرص أن لا يبدو أحداً منكم كالصعلوك |
| Bu Mowgli dediği, ailesi patates kızartması yağıyla çalışan araba kulllanan anaokulundaki pasaklı çocuk değil mi? | Open Subtitles | هل ماوكلي هو الطفل القذر الموجود في الروضة الذي يقود ابواه سيارة تعمل على زيت البطاطس ؟ |