| Pasaportların yanında hesap defterleri vardı. Çoğunlukla sıkıcı muhasebe işleri. | Open Subtitles | مع جوازات السفر كانت توجد هذه الدفاتر، وأوراق المحاسبة المملة |
| Pasaportların sende olduğuna eminsin, değil mi? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة أنكِ حصلتي على جوازات السفر ؟ |
| Aynı o Pasaportların, kullan at telefonun kasanın içinde olmadığı gibi mi yani? | Open Subtitles | مثل جوازات السفر والهاتف الذي لا يمكن تعقب أثره تلك الأشياء لم تكن داخل خزنتك؟ |
| Benim burada olmamın ve bu Pasaportların Güney Afrikalıları korkutacağını umuyoruz. | Open Subtitles | نأمل بأن هذه الجوازات ووجودي هنا قد يجعل الجنوب افريقيين يترددون |
| Bu Pasaportların sizi üst halkaya götürmesi lazım. Harika! | Open Subtitles | هذه الجوازات يجب ان تاخذكم للحلقه العليا |
| Yaptığı Pasaportların sahte olduğunu pasaport şubesi bile anlayamaz. | Open Subtitles | يستطيع أن يزور الجوازات بسهولة... بحيث أن مكتب الجوازات لا يمكن... أن يدرك إذا كان أصلي أو مزور |
| Bunlar çalınan Pasaportların seri numaralarından biri. | Open Subtitles | هذا واحد من الجوازات الفارغة المسروقة |
| Pasaportların hepsinde 25 yaşında. | Open Subtitles | . الجوازات , 25 سنة لكل هوية |
| Pasaportların bende. | Open Subtitles | لدي الجوازات |