| pastaya dikkat edin. Teller görünmesin. | Open Subtitles | كن حريص على الكعكة تأكد أن الأسلاك تغطيها |
| Bir dilim pastaya ne dersiniz? Nişanlınız Bayan Chalmers yolladı. | Open Subtitles | وماذا عن قطعة الكعكة خطيبتك السيدة تشالمرز ارسلت اكثر من ذلك |
| Ve doğruca pastaya doğru gidiyor. | Open Subtitles | و تتجه إلى الكعكة و لكن دعوني أخبركم أولاً |
| İyi. Şeftalili pastaya yetiştin. | Open Subtitles | جيد، جئت في الوقت المناسب لتأكل قطعة من كعكة الخوخ |
| Sabahleyin "pastaya dokunma" diyen kimdi, söylesene? | Open Subtitles | من الذي قال لي لا احد يأكل من كعكة الكاليبر |
| Bu şişman çocuktan pastaya göz kulak olmasını istemek gibi bir şey. | Open Subtitles | أنا يجب أن أتّخذ هذا القرار؟ ذلك كسؤال طفل سمين لحراسة فطيرة |
| pastaya yer açıyorum. | Open Subtitles | أوسع مكان للكعكة |
| Şaşırmış gibi görünmeye devam et ve yavaş yavaş pastaya doğru yürü. | Open Subtitles | استمر في إظهار مشاعر الصدمة وتحرك ببطء في اتجاه الكعكة |
| O pastayı istiyorsun! Bir pastaya öyle davranılmaz. | Open Subtitles | لقد قمت بتقطيع الكعكة كأنها بهيمة هذه ليست بطريقة لمعاملة الكعكة |
| Bundan sonra, annem büyük kapanış numarasını yapacak. Bence artık karaokenin fişini çekip pastaya getirme vakti geldi. | Open Subtitles | بعد هذا, أمي ستقوم بعرضها الكبير, أعتقد أنّه علينا إغلاق آلة الكاريوكي, وجلب الكعكة. |
| Tatlı olarak gözümü kırmızı kadife pastaya diktim. | Open Subtitles | حسن، أنا قد أريد الكعكة الحمراء المخملية في مكان الحلوى |
| O yüzden Ethel Poughkeepsie'ye gidince Devery pastaya zehir koyar. | Open Subtitles | , لذا , عندما غادرت أيثيل إلى بوغكيبسي , ديفيري سمم الكعكة |
| pastaya bir şey yapmadığını söyle. | Open Subtitles | لا تقول لى بأنك فعلت شيئاً ما بهذة الكعكة |
| Pastacı yanlışlıkla pastaya fıstık koymuş ayrıca Katy Perry mi yoksa Taylor Swift mi iyi diye iki kere kavga çıktı. | Open Subtitles | لقد قام المخبز بالصدفة بوضع فول سوادني في الكعكة وهناك مشاجرتان حول من أيهما أفضل كايتي بيري أو تايلور سويفت |
| Mumları pastaya yerleştiriyordum bağrışmalar duydum. | Open Subtitles | كنت أضع الشموع في الكعكة وكنت أسمع بعض الصراخ |
| Bir pastaya öyle davranılmaz. - pastaya bir bayan gibi davranmalısın. - Ona bir öpücük ver. | Open Subtitles | اقطعي تلك الكعكة انظرا إلى ذلك |
| Senin onaylaman sabahları yataktan kalkmam için sebebimdir. Limonlu pastaya bayılırım. | Open Subtitles | حسنا موافقتك هي السبب الذي يجعلني اغادر السرير في الصباح احب كعكة الليمون |
| Pekâlâ, pastaya kalamayacağım. | Open Subtitles | حسنٌ، لا أظنني سأنتظر حتّى توزيع كعكة الزفاف، أستميحكِ عذراً. |
| Kocaman bir pastaya suratını yapmak istiyorum ama çene çukurunu nasıl yapacağımı bulamadım. | Open Subtitles | أردت عمل كعكة عملاقه لوجهه ولكنني لم أستطع تصميم حفرة ذقنه |
| Ağla bebeğim, ağla bebeğim. Kafanı pastaya sok bebeğim! | Open Subtitles | الطفل يبكى الطفل يبكى احشر رأسك فى فطيرة |
| Hatta pastaya bile gerek yok. Turta da olur. | Open Subtitles | ليس علينا حتى أن يكون لدينا كعكة، يمكن أن تكون فطيرة.. |
| Ve sonra bir gün, tanıdık bir pastaya denk geldim. | Open Subtitles | ثم في يوم من الأيام رأيت فطيرة مألوفة المظهر |
| Peki, pastaya bir şey yapmadım. | Open Subtitles | حسناً , لم أفعل أى شئ للكعكة |