| Tünel, sığınak, haritada olmayan patikalar vs. arayacağız. | Open Subtitles | نحن نبحث عن انفاق , تحصينات و اى ممرات ليست على الخريطة .وبغض النظر |
| Bu yaşlı moruklar, patikalar ve yollarla sınır taşları ile kendi haritalarını yapıyor, hükümet haritalarında bunlar yoktur. | Open Subtitles | هؤلاء المسنون كانوا يرسمون خرائط خاصة بهم بها ممرات وطرق وعلامات غير موجودة حتى في خرائط الحكومة |
| Yeni gelenlerin açtığı bu patikalar, birer su yoluna dönüşürken, su taşkının ulaştığı alanı da genişletirler. | Open Subtitles | الوفود الجدد يفتحون ممرات مثل الشرايين... حيث يتدفق فيها الماء بطولها... ... |
| Fakat ondan daha öte, insanlar Green School'un etrafına yeşil evler inşa ediyorlardı, böylece çocukları patikalar üzerinden okula yürüyebiliyorlar. | TED | لكن أكثر من ذلك، يبنى الناس منازل خضراء حول المدرسة الخضراء، بحيث يستطيع أبناؤهم المشي إلى المدرسة عبر المسارات. |
| İlk olarak, annesinin açtığı patikalar onu yönlendiriyor. | Open Subtitles | للمرّة الأولى، ساقتها المسارات التي خلّفتها والدتها |
| Yollar için patikalar... döşüyor olmalıydık. | Open Subtitles | يجب أن نخلق المسارات. واحد للطريق. |
| Yeni gelenlerin actigi bu patikalar, birer su yoluna donusurken, su taskinin ulastigi alani da genisletirler. | Open Subtitles | الوفود الجدد يفتحون ممرات مثل الشرايين... حيث يتدفق فيها الماء بطولها... ... |
| - Tıpkı şu patikalar gibi. - Doğru söylüyor. | Open Subtitles | و تبدو مثل واحد من هذه المسارات |
| patikalar var ama onlardan uzak duracağız. | Open Subtitles | سنبتعد عن المسارات |