| Sanırım burada, eğrinin bu patlamasında gördüğümüz şey budur. | TED | وفي اعتقادي أن هذا ما نراه في انفجار المنحنيات هذا. |
| Ve bazı yıldızlar bir süpernova patlamasında muhteşem biçimde ölerek geriye böyle artıklar bırakacaklar. | TED | وتموت بعض النجوم في منظر مبهر في انفجار سوبرنوفا وتترك بقايا كتلك |
| Cambrien patlamasında hayat bataklıklardan meydana geldi (oluştu), karmaşa su yüzüne çıktı, ve elimizdeki bilgilere göre nerdeyse yarı yolda olduğumuzu söyleyebiliriz. | TED | فالحياة، في انفجار الطبقة الزمنية الكمبري، انبثقت من المستنقعات وتزايد التعقيد ومن هنا نعرف أننا في منتصف الطريق. |
| Sonra, on sekizinci doğum gününde... bir ambar patlamasında havaya uçtu. | Open Subtitles | ثم وفي عيد مولده الـ18، اُصيب في انفجار مخزن أعلاف. |
| Ortakyaşamım kendi enerji silahımın patlamasında ağır yaralandı. | Open Subtitles | لقد أصيب السيبيوت داخلى بشدة فى إنفجار سلاحى الخاص |
| Çünkü normal hayatına döndüğünde kocasının gemi patlamasında öldüğüne inanarak yaşıyordu. | Open Subtitles | إنها تعيش في مأساة إعتقادها أن زوجها مات في إنفجار سفينة الشحن |
| Adam yaşıyordu ama karısı ve kızı araba patlamasında öldü. | Open Subtitles | رجل نجى من انفجار سيارة زوجته و ابنته توفيا . |
| Adam yaşıyordu ama karısı ve kızı araba patlamasında öldü çünkü caniler kafalarının içine kriptonit koydular. | Open Subtitles | رجل نجى من انفجار سيارة زوجته و ابنته توفيا لان الاشرار وضعوا حجر الكريبتون في رأسه |
| Eşinin bir gemi patlamasında öldüğü ile ilgili detaylı fantezilerim var. | Open Subtitles | تراودني أوهام عن موت زوجها جرّاء انفجار قارب |
| ISI sorumlusu Iftekhaar Ahmed bomba patlamasında öldü. | Open Subtitles | قتل رئيس الاستخبارات الباكستانيه أحمد افتخار في انفجار قنبلة. |
| Her neyse zaten onunla röportaj yapamadan laboratuvar patlamasında öldü. | Open Subtitles | على أي حال، لقد توفي إثر انفجار بالمختبر قبل أن أقابله |
| Hızlandırıcının patlamasında hücrelerinizin maruz kaldığı enerjiyle atomlarınızı bombardıman edecek bir fizyon cihazı. | Open Subtitles | مجزئ كمي، إنه جهاز انشطار مصمم لاعطار ذراتك طاقة مماثلة لما تعرضت له ليلة انفجار المسرع الجزيئي |
| Karımın maden patlamasında öldüğünü söyleyin. | Open Subtitles | أخبريها ان زوجتى ماتت فى انفجار احد المناجم... .. |
| Çünkü o uçak patlamasında tüm şüpheler senin üzerindeydi. | Open Subtitles | المشتبه فيهم في انفجار الطائرة و الآن... |
| Evet, gaz patlamasında burası bayağı bir yıkıldı. | Open Subtitles | نعم، فقَد دمّرَ انفجار الغاز المكان |
| Ama tehlikeli biçimde ince olur ve onu devam ettirebileceğimizden emin olamayız, özellikle elli bin rem radyasyon patlamasında. | Open Subtitles | ولكن سوف يكون رقيقا بشكل خطير و ليس هناك سبيل لمعرفة ما إذا كان يمكننا الحفاظ عليه و لا سيما مع انفجار إشعاعى قوته خمسين ألف ريم |
| Londra patlamasında ölenler. | Open Subtitles | أشباح الذين لقوا حتفهم في انفجار لندن. |
| "Laboratuvar patlamasında 6 bilimci yanıp kül oldu." | Open Subtitles | ستة علماء احترقوا في انفجار مختبر. |
| Bir adam sırt roketi patlamasında ölüyor ve bu kadın sırt roketi üreten kişiyle konuşmamıza izin mi vermiyor? | Open Subtitles | "إذا، رجل يموت من جراء إنفجار "جات باك و لن تدعنا نتحدث إلى الرجل الذي يقوم بصناعتها؟ |
| Ünlü fizikçi Alfred Bester Mayıs 1963'te bir laboratuvar patlamasında öldü. | Open Subtitles | "الفيزيائى المعروف "ألفريد بيستر كان فى إنفجار بمعمله، مايو 63 |