| Pekala bu noktada, pillerinizin yönetiminden sorumlu olan kodun yerini belirledim ama hala telefonu patlatmak için yeterli değil. | TED | وعند هذه المرحلة من المعالجة، حددت البرمجة المسؤولة عن التحكم بالبطارية، لكن ذلك ما يزال غير كاف لتفجير الهاتف. |
| Bir katır, maden aletleri ve bu lanet kayayı patlatmak için biraz barut alacağım! | Open Subtitles | سأشتري بغلاً وبعض الادوات وقنابل لتفجير الصخرة اللعينة |
| Ama bir adam bomba patlatmak için dünyanın öbür ucundan geliyorsa, ortaya çıkan bütün "kaza"lardan da sorumludur. | Open Subtitles | و لكن عندما يسافر رجل حول نصف العالم لتفجير قنبله سوف يكون مسؤول عن اى حوادث تنتج عن هذا |
| Tüm bina, patlatmak için kabloyla sarılmış. | Open Subtitles | لقد تم تفخيخ المبنى كاملًا لتفجيره |
| - Geri kalan eşyalarımı patlatmak için el yapımı bir bomba kullandı. | Open Subtitles | استخدم جهاز تفجير يدوي ليفجر ما تبقى من أغراضي. |
| Dinamitleri patlatmak için başka bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نجد طريقة أخرى لتفجير الديناميت إذاً |
| Benim takımım da bunu alacak. Yerimizi alacağız. Kapıyı patlatmak için benim işaretimi bekleyeceksiniz. | Open Subtitles | نتحرّك إلى الموقع انتظر اشارتي لتفجير الباب |
| Parmaklarım kaşınmaya başladı patlatmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | إني أضع إصبعي على الزناد ومستعد لتفجير بعض الأشياء |
| 10 yıl sonra sadece bir treni patlatmak için dönülmez. | Open Subtitles | أنت لا تَرْجعُ بعد عشْرة سَنَواتِ لتفجير قطار فقط |
| Bombayı patlatmak için sıcaklığı kullanıyor. | Open Subtitles | إنه يستخدم الحرارة المولدة لتفجير القنبلة. |
| ATM'leri patlatmak için mobilet çaldığınızı duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنك تحولت من سرقة الدراجات لتفجير أجهزة الصراف الآلي |
| İşte asıl nokta bu, kurtarmadık. Bombadaki zamanlayıcı boş bir salonu patlatmak için ayarlanmıştı. | Open Subtitles | الموقت على القنبلة وضع لتفجير قاعة فارغة. |
| Bombalarını patlatmak için telefon teknolojisini kullanıyor. | Open Subtitles | إنّه يستخدم التكنولوجيا الخلويّة لتفجير القنابل |
| Bu sizin güç kaynağınız ve ne kadar güçsüz olsa da, ...sevmediğim bir şey görürsem bütün odayı patlatmak için kullanabilirim. | Open Subtitles | هذا مصدر قوتكم ضعيف و بالرغم من ذلك يمكنني إستعماله لتفجير كل هذه الغرفة إن رأيت شيئا واحدا لا يروقني |
| Bombayı patlatmak için çok fazla tapaya ihtiyaç duymamışsın. | Open Subtitles | لم تحتاج للكثير من الصمامات لتفجير القنبلة |
| İki dinamit düzeni daha kurmalıyız, biri kayayı patlatıp bodrumun temeline ulaşmak, diğeri betonu patlatmak için. | Open Subtitles | والذي يجب علي فعله هو وضع قنبلتان أحدهما لتفجير الصخور حتى نصل خرسانة القبو والآخرى لتفجير الخرسانة |
| Ama bu telefon pillerini patlatmak için yeterli değil. | TED | لكن هذا لا يكفي لتفجير البطارية. |
| Ve ateşleme kutusu ile dört savaş başlığını patlatmak... için gerekli tüm donanımın... mevcut olduğu da teyit edebilirim. | Open Subtitles | يمكننى أن أؤكد ...أن لديهم صندوق التفجير ...و كل المعدات الضروريه لتفجير رءوس الحرب الأربعه |
| patlatmak için emrimi bekleyin. | Open Subtitles | إنتظر أمري لتفجيره |
| - patlatmak için sabırsızlanıyoruz sadece. | Open Subtitles | إننا متحمسون لتفجيره |
| "Federalleri patlatmak için." derken gülüyor. | Open Subtitles | -إنه يبتسم حينما يقول : "ليفجر حشدكم الفدرالي ". |