| Yarın akşam ulusal kanalda canlı yayında kafanı patlatmaya ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك بفكرة تفجير رأسك مباشرتاً على التلفاز الوطني مساء الغد؟ |
| Gemileri uçuran, gezegenimizi patlatmaya çalışan kim sanıyorsun? | Open Subtitles | من تعتقد انه يقود هذه السفن ويحاول تفجير ارضنا؟ |
| Evi patlatmaya mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | عليك أن تفعل ذلك بحذر أتريد تفجير المنزل ؟ |
| Ellerimi patlatmaya yetecek kadar. Çok hassas ve tehlikeli. | Open Subtitles | تكفى لتفجير يدى وبمنتهى البساطه والسهوله |
| Orada koca gemiyi patlatmaya çalışan bir manyak var ama sen gelmiş bana-- | Open Subtitles | ثمة مجنون يحاول إقناعنا بتفجير سفينتنا وأنتم تتحدثون عن .. |
| İşaret verdiğimde, Barf ve Belch'e patlatmaya başlamalarını söyleyin. | Open Subtitles | عندما أعطي الإشارة أخبر شبكة وجشاء لبدء التفجير |
| Şişe patlatmaya ve toz kaldırmaya bayılırdım. | Open Subtitles | كنت احب ان افجر كتل الطين و احطم الزجاجات |
| En azından, etraftakileri patlatmaya başlamadan önce bu veritabanından ne kurtarabileceğime bakmak isterim. | Open Subtitles | على أقل تقدير، أوَدُّ أَنْ أحاولْ الحُصُول على بعض المعلوماتِ من قاعدةِ البيانات قبل أن نفجر ذلك الشئ |
| Eğer gerçekten kirli bomba patlatmaya niyetlilerse, nükleer madde bunun sadece bir parçası. | Open Subtitles | ..إن كانوا حقا يريدون تفجير قنبلة قذرة . فإن المواد النووية ماهي إلا مكون واحد فحسب |
| Yıldızların bu işi yapmak için yeterli enerjileri yok ancak element fabrikası yeterince güçlü değilse fabrikayı patlatmaya ne dersiniz? | Open Subtitles | ليس للنجوم طاقة تكفي للقيام بالمهة. لكن إن لم يكن مصنع العناصرقويبمايكفي.. ماذا عن تفجير المصنع؟ |
| Bu sefer arsızca Genel Valiliği patlatmaya çalışıp tüm dünyaya nasıl vatan haini olduklarını gösterecekler. | Open Subtitles | هذه المرة يريدون تفجير قنبلة في مبنى الحاكم العام و و يظهرون للعالم كله نواياهم الخائنة لشعب الدولة |
| Kızımın annesi bir adamın kafasındaki bombayı patlatmaya çalıştı, şimdi de adam onu öldürmek istiyor. | Open Subtitles | والدة ابنتي حاولت تفجير قنبلة في رأس رجل، والآن يحاول قتلها. |
| 13 ay sonra, Bensonhurst Bombacısı tekrar bir şeyler patlatmaya başladı. | Open Subtitles | مفجر بينسنهرست بدأ فى تفجير الأشياء مجددا |
| Biz askerlerimizi Suriye'ye sokana kadar da fok bebeklerin kafalarını patlatmaya. | Open Subtitles | وهل سيستمرون في تفجير رؤوس حيوانات الفقمة حتى |
| Sana göre binayı patlatmaya çalışması gayet normal yani öyle mi! | Open Subtitles | محاولة تفجير هذا المبنى أمر طبيعي بالنسبة لك |
| En son Dabbur Zann ABD'deyken, bir bavul nükleer bombasını patlatmaya çalıştılar. | Open Subtitles | في المرة الأخيرة التي تواجدت بها تلك المُنظمة في الولايات المُتحدة الأمريكية حاولوا تفجير قنبلة محمولة |
| Beynini patlatmaya bir kurşun yeter. | Open Subtitles | نحن لا نحتاج سوي رصاصة واحدة لتفجير رأسك. |
| Yanımızda başkentteki hükümet binalarının yarısını patlatmaya yetecek kadar patlayıcıyla geziyoruz. | Open Subtitles | نحن نتجول بكمية من المتفجرات تكفي لتفجير نصف المباني الحكومية في العاصمة |
| Biliyorum kulağa sanki bir uçağı patlatmaya gelmişiz gibi geliyor ama aslında onun birlikte olduğu reşit olmayan.. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه يبدو وكأننا هنا لتفجير طائرة ولكن نحن حقا هنا فقط لوقف طفل مراهق |
| Orada koca gemiyi patlatmaya çalışan bir manyak var ama sen gelmiş bana-- | Open Subtitles | ثمة مجنون يحاول إقناعنا بتفجير سفينتنا وأنتم تتحدثون عن .. |
| patlatmaya karar verirlerse saklansak da fayda etmez. | Open Subtitles | تحسباً لو قرروا التفجير لن يكون هنك مكان للاختباء فيه |
| Ortalığı toza boğmaya ve şişe patlatmaya bayılırdım. | Open Subtitles | كنت احب ان افجر كتل الطين و احطم الزجاجات و كنت انتظر هذا اليوم طول العام |
| Şimdi sıra geldi 60 Claymore'i bir anda patlatmaya... | Open Subtitles | الآن دعونا نفجر جميع الـستين طراز من كليموريس في وقتٍ واحد |
| O yüzden kadına bakıyorum, aklımla kadını patlatmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لذلك قمت بالتحديق فيها محاولاً تفجيرها بواسطة عقلي |